Hey! Siz, tek tanrılı dinlerin mensupları…
Biliyor musunuz; Tanrı ölüyor…
Bilimin ve tıbbın takipçisi olan Amerikalı ve Avrupalı milyonlar her gün tanrı fikrinden vazgeçiyorlar… Maddesel varlıkların değil elektromanyetik ışınımların dünyasında yaşadığımızı kavrayan, beyin denen mucizevi organın kendimizi en bitkin hissettiğimizde bile binlerce sinyal gönderip aldığını öğrenen, bilinç denilen gizin her an canlı ve şuurlu olduğunu tespit eden, rezonans yasası sayesinde kendinden çıkan olumlu veya olumsuz düşüncelerin yine kendilerine döndüğünü öğrenen milyonlar…
Bilim ilerledikçe tanrı “suya düşmüş tuz gibi” eriyor…
Birçoklarına göre İslam adı verilmiş olan dinin esas mesajını yeryüzüne yayacak MEHDİ isimli şahıs görevde… Ah onu bir de biz anlayabilsek…
Farkında olsanız da olmasanız da İslam nebisinin (Hz. Muhammed’in) ve ondan önceki tüm nebilerin ‘tanrının kuryeliğini yapan elçi’ olduğu düşüncesi bitiyor. Nebi ve Resullerin tanrının elçisi değil, evrensel sistem ve düzenin (sünnetullah) idrakine varmış zatlar olduğu Asya’dan Antartika’ya herkesin anlamaya başladığı bir realite haline geliyor…
‘Tanrı yoktur sadece Allah vardır‘ diyenlerin sesi Amerika’da da, Türkiye‘de de veya sair memleketlerde de iyiden iyiye duyulmaya başlandı. Elinde sopası, yanında terazisiyle bekleyen, gözüne girmeyi başaranları hurilerle mükâfatlandıracak gökteki tanrı fikri hızla son buluyor. Ne yaparsanız karşılığını bulacaksınız, arının, beyninizi temiz tutun, sorgulayın, düşünün, paylaşın, sevin, yargılamayın ve tüm bunları tanrıya yaranabilmek için değil hakikatinize ermek için yapın diyen Allah fikri canlanıyor.
Canlanan Allah fikri ile kendimizdeki sonsuz potansiyeli fark etsek insan denen canlının neden ‘yeryüzündeki halife’ olduğunu anlamamız hiç de zor olmayacak. O zaman kendi ellerimizle kendimizi beden hapishanesine (yeryüzüne) hapsettiğimizi, hüsranda olduğumuzu fark etmemiz o kadar basit olacak ki, kendimize yaptığımız korkunç haksızlığa büyük bir hayretle şaşıracağız ve ‘andolsun asra, insanlık hüsranda’ uyarısının sadece Kuran’ın tebliğ edildiği dönemde geçerli olmadığını, her devirde geçerli olduğunu fark edeceğiz.
Din adı altında bildirilenlerin ‘tanrı buyruğu’ değil ‘Allah kelamı’ olduğunu bir anlasak, AH bir anlasak…
Not: Yukarıda ‘birçoklarına göre Mehdi geldi ve göreve başladı’ minvalinden bir söz yazmıştım. Mehdi geldi ise Hak geldi demektir. Hak geldi ise: “De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.” (İsra Suresi, 81)
Batıl yok oluyor, görebiliyor musunuz?
…………………………………………………………………….
İki soru, iki cevap:
Soru 1: Mehdi neden gelecek?
Soru 1: Mehdi neden gelecek?
Cevap: Hadislerden anladığımız kadarıyla; düzen nizam kaybolup İslam yaşanmaz hale geldiğinde yeryüzüne İslam’ı yeniden yayıp insanlara tebliğ etmek için…
Soru 2: Yeryüzünde milyonlarca Müslüman var. Onlarca tarikat, vakıf, cemaat, şeyh, hoca var. Demek oluyor ki İslam yeryüzünde zaten yaşanıyor. Mehdi’ye ne gerek var?
Cevap: Mehdi geldiyse veya gelmesi bekleniyorsa demek ki yaşanan İslam değil. İslam yaşanıyor olsa Mehdi’ye ne gerek var?
İlgili :
KUR’ÂN MUCİZESİDİR YAŞADIĞIMIZ “ALTIN ÇAĞ”
http://www.ahmedhulusi.org/ yazi/kuran-mucizesidir- yasadigimiz-altin-cag.htm
KUR’ÂN MUCİZESİDİR YAŞADIĞIMIZ “ALTIN ÇAĞ”
http://www.ahmedhulusi.org/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder