11 Ekim 2013 Cuma

BIR KITAP OKUDUM HAYATIM DEGISTI…..


Uzun zamandir deneyimlerimi yazamadigimin farkindayim..Gunluk hayatin kosturmacasi icinde belki arada bu duraklari vermemiz lazim ama bu gunler de boyle gunler..
Bu yuzden Beki'nin "Meleklerle Yasamak" adli kitabinin 100. ozel basimi icin yazdigim hikayemi sizinle de burada paylasmak istedim..


BEKI ICIN:BIR KITAP OKUDUM HAYATIM DEGISTI…..

Hepimizin bir yolculugu var aslinda bu hayatta...Herkes birseyleri anlamanin pesinde;bazen farkinda, bazen degil...Benim de buralara gelisim o kadar kolay olmadi..
Hayatta hicbirsey toz pembe konulmuyor tabi insanin onune...30 ve 40 yaslarim arasini nerdeyse hatirlamiyorum bile diyebilirim..Belki hatirlamak istemedigimdendir..Ustuste yasanan bir suru hayal kirikligi;iste;askta;parada;saglikta yasanan sorunlar..Geri donup baktigimda ne zaman mutlu oldum acaba diye dusunuyorum.hatirlayamiyorum.....2006 yilinda asiri bir is temposunun ardindan;gece gunduz calisip;sagligimi neredeyse tamamen kaybetme pahasina hayatimdaki herseyden vazgecip;isimi hayatimin merkezi yapmama ragmen son derece buyuk bir hayal kirikligiyla sonlanan bir is hayati..Ardindan yine ayni sonla noktalanan bir ask hikayesi..Parasizlik...Babamin kalp krizi...Tasiyamadim!!! ..
Bazen yer degistirdiginizde hersey duzelecek sanirsiniz ama icinizdeki benden kacamadiktan sonra dunyanin obur ucuna da gitseniz fark etmez..Kendinizle beraber tasirsiniz butun yuku...Ben de Datca'ya kacmaya karar verdim..Uzerime yuklenmis binlerce kiloluk ,bana nefes aldirmayan o demir yiginindan orada kurtulacagimi sandim..Ama orada yasanan bir gonul kirikligi da ustune tuz biber oldu ve ciddi bir depresyon! 72 saatlik ac ve uykusuz gecen surenin ardindan sabah 4 bucuk civarlari filan ruhumu karsimda gordum..O kadar cirkin;yasli;burusmus;gri:karsimda bir sandalyede aci icinde oturuyor...Su an bile gozumun onunde ve inanin onu hic unutmamak icin her gun dua ediyorum....O anda anlayamadim tabi;aslinda nasil da benden yardim istemis,hatta yalvarmis bak halimi gor;beni ne hale getirdin diye...Ama anlamadim;gecistirme usullerle kendimi (guya) iyi edip yoluma devam ettim...2008'e geldigimizde butun hayatim boyunca yaratmaya calistigim isteki o basarili kadin korkunc bir komple teorisine kurban gitti....Muthis bir aldatilma ve ihanet!!..Artik hic gucum kalmamisti...Kendimi bir cam kavanozun icIne kapatilmis bir sinek gibi hissediyordum..Disarda bir hayat oldugunu goruyorum ama cikamiyorum..Her cabamda daha da sert bir darbeyle carpiyorum camlara;dususum artik daha da can yakici oluyor..Hayata,Allah'a,insanlara tamamen kirilmis ve guvenim kalmamis;inancimi yitirmis bir sekilde cirpinip duruyordum o kavanozun icinde...Cikamadagim noktada artik o kavanozu son nokta yapmayi dusundum...Ona da cesaret edemedim..Kilo aldim;mutsuzluguma bir de bu eklendi..Yanimda kimse yoktu..Herkes vardi ama kimse yoktu...Ve bir gun kardesimle bir diyetisyene gittik..Kan aldirmak benim icin her zaman zordur.Damarlarim genelde pek bulunmaz..O gun de bulamadilar!...Tek hatirladigim sonsuz bir isiga yukseldigim oldu...Oluyodum..Isigin icinden tek gordugum kardesimdi...Bana sanki gitme der gibi elini uzatiyordu..Ama donemiyordum geri..Bir taraftan sonsuz bir huzur hissederken;bir taraftan da donmek istiyordum...Beni kendime getirmeleri oldukca zor olmus..Orada doktorlar basaramamis ve karsidaki hastaneden doktor calgirmislar..Oksijenler verilmis;filan filan...Kendime geldikten sonra bile tansiyonum 4'du!Iste ben o anda olumu yasadim..Kardesim de benimle beraberdi;o benden daha da beter durumdaydi zaten.. Cok sevdigim bir cocukluk arkadasim vardir:Isil..Simdi saman oldu ve Amerikada yasiyor;sifacilik yapiyor...Onunla paylastigimda "yeniden dogmusun!" diye bir yorumda bulunda bana...Sanirim dogruydu..Hemen anlamadim tabi ama geriye donup baktigimda aslinda o gun benim icin yeni hayatimin basladigi gundu sanirim...Bir kac ay sonra Silivri'deki yazligimiza giderken;araba kulanirken telefonumdan bir mesaj gondermek icin basimi egip telefonu aldim..Basimi tekrar kaldirdigimda ise direk aglamaya basladim..Bunu anlatabilmem cok zor ama Allah karsimdaydi!!Nasil yuce bir isik;adeta kollarini acmis beni ve herseyi sarmalamis!Gokyuzunde ve tam karsimda!..Bunu dusunecek ya da kurgulayacak vaktim bile yoktu..Kafami kaldirmamla "Allah'im!"diyerek aglamaya baslamistim...Simdi geriye dondugumde aslinda anliyorum ki aslinda yolculugum olumumle ya da yeniden dogumumla baslamis....Taaaaa ki gectigimiz aralik ayina gelinceye kadar aslinda ne yone gittigimi pek de bilmeden yaptigim calismalar,okudugum kitaplar filan derken karsima Beki ve Meleklerle yasamak kitabi cikti..Ve evet;bir kitap okudum hayatim degisti!!..Simdi inanilmaz bir ic huzuru yasiyorum;sevgiye inancim tam;Allah'a inancim tam;olan herseyi hayrima oldugunu apacik gorebiliyorum..Olsun diye direttigim seylerin oldugunu ve beni hic mutlu etmedigini kafama vura vura ogretti sistem..O halde buna nasil inanamam!!
Bu arada sizlerle sunu da paylasmak istiyorum.Beki'den ilk egitimi aldigim aksam eve geldim..2006 yilinda Isil'la yaptigimiz bir calisma vardi..Birden aklima geldi..Kitaplardan birinin icine saklamisim;buldum ve okudum..Isil bana koruyucu melegimin Mikail oldugunu yazdirmis!!O gun icin bana hic bir sey ifade etmemis ve aklimda bile kalmamis ama su anda anlami buyuk!!...:))Diger yandan Isil bana sunlari da yazdirmis:
"Onceki yasamlarimin birinde bir kavmin basinda bir prensesmisim..(herkes prenses zaten gecmis yasamlarda dediginizi duyar gibiyim;ama devamini dinleyin..:))38 yasimda cok buyuk bir ihanete ugramisim ve zindanlara atilmisim..Hem bedenen cok iskenceler gormusum;hem de ruhen cok eziyet cekmisim...Allah'a inancimi tamamen yitirmisim..Bunu hak etmedigimi dusunmusum;kavmim icin yaptigim bunca seyden sonra!..Ve dayanamayip 38 yasimda intihar etmisim..Sonraki tum yasamlarinda da 38 yasimda intihar etmisim..Kiramamisim yani bu donguyu...Ve simdi de 38 yasimda yasadigim korkunc ihaneti anlattim size...Sonrasini bana fark ettiren Tuba oldu bir kac ay once...38 yasimda yasadigim yukarda anlattigim olumum;tamamen bu dongunun tekrariydi...Yine 38 yasinda!Ama bu sefer burdayim....:))))Bu donguyu kirmis olarak!!!
    Ve simdi ic huzurumu buldum..tamamen melekerimle tanismis olmamim getirdigi bir ic huzur bu…Aslinda meleklerimin oldugunu her zaman biliyordum;5 yasinda annemin ezberlettigi dua ile yatarim her aksam;taa ki o yaslarimdan beri..Duada soyle gecer meleklerim:Yatim sagima;dondum soluma;2 melek geldi yanima…J
Evet;biliyorduk ama bize hep uzakti…Taaa ki Beki ile tanisincaya kadar..O zaman meleklerimizle iletisim kurmanin;onlardan istemenin ne kadar kolay oldugunu anladim..
Beki ve meleklerimle tanismam oldukca ilginc oldu..Bir sabah:ki annemde kaldigim bir sabahti;uyandigimda kuvvetli bir ses bana D&R'a git ve kitap al diyordu...Eve gidip ustumu bile degistirmeden;esofmanlarima kitapciya gittim ve ayaklarim bana direk adresi gosterdi:Beki Ikala Erikli'nin Meleklerle Yasamak kitabi!..Kitabin icerigine bile bakmadim adeta ..Aldim ve ciktim...Iste hayatimda degisim ya da baslangic diyelim boylece basladi...Kitabi okumaya baslamamla bakis acis tamamen degisti...Hemen Beki'ye bir mail attim..Acikcasi cevap gelecegini de pek ummuyordum;binlerce mail geliyordur;nasil bakacaklar diye dusunuyordum ama hemen cevap geldi Beki'den..Iste Beki’ye ilk mailim soyleydi:

““Merhaba Beki Hn.;

Hepimiz gibi ben de sorularimin cevaplarini bulmaya calisirken sizin kitabinizla tanistim...Soylemeliyim ki kitabi okumaya baslayali henuz 3 gun oldu;hatta kitap henuz bitmedi bile ama yasadiklarima inanamadigim icin sizinle paylasmayi cok istedim:
Oncelikle kitabi nasil aldigimdan baslamak isterim..Tam 3 gun once sabah (1 onceki gece annemlerde kalmistim) evime gitmek uzere yola ciktim ama canim muthis bir sekilde D&R'a gidip kitap almak istiyordu..Kisisel gelisimle ilgili biseyler okumak istegi vardi icimde:ama o sabah kalktigimda aklima gelen bir istek...Yola ciktim ve eve gitmeden D&R'a giridm..Tam karsimda kitaplar duruyordu;ne aradigimi tam olarak bilmemekle beraber bakiniyordum..Osho;dan 1-2 kitap aldiktan sonra sizin kitabinizi gordum.Birden dikkatimi cekti;cunku 3-5 gun once bir sohbet sirasinda bir arkadasim birinin meleklerle ilgili bi katp ciktigindan bahsettigini hatirladim biranda...Konusma sirasinda pek ilgimi cekmemisti ama kitabi karsimda gorunce icine bile bakmadan almak istedim...Okumaya baslar baslamaz da mucizeler de basladi...!!
Her zaman pozitif dusunmeye ve istemenin kuvvetine inannirsam da bu kadar bariz yasamamistim bu deneyimi..
Sali aksami beni kiran bir arkadasimdan bir ozur mesaji aldim ve ona cevap yazip yazmamakta tereddutte kaldim..Ertesi gun aksamustune kadar nerdeyse yazmali miyim ya da ne yazmaliyim diye dusundum..Sonunda 2 cumlelik bir cevap yazmayi uygun gordum ama hala da emin degildim..Kitaptan da etkilenerek denemek istedim ve "Sevgili meleklerim eger hakkimda hayirliysa bu mesaj gitsin;degilse gitmesin" deyip gondere basmamla elektrikler kesildi!!!Ve tabi internet baglantisi ve mesajim gitmedi...Inanamadim!!Evin icinde saskin saskin dolastim dakikalarca....Daha sonra kapiyi acip bakinca sadece benim elektriklerimin kesildigini gordum...yarim saat sonra isikler geldi ve cevabimi degistirip tekrar gonderdim...Sandim ki ilk yazdigim uygun degildi...Oysa aldigim cevapla anladim ki aslinda o mesaji hic gondermemem gerekliymis!!!...
Ayni aksam;ki bu arada firsat buldugum her yerde kitabi okumaya devam ediyordum eve dondugumde saat gecti ve arabayi parkin karsisina biraktim..Gece gec saatte kopekler vardi ve cok havliyorlardi...Kopeklerden normalde korkmamama ragmen o saatte ve yalniz oldugum icin tedirgin oldum..Tam inecekken kapimin tam yaninda kopeklerden birinin durmus ve taaa gozlerimin icine baktigini gordum..Irkildim gecekten..Ve hemen yardim istedim;daha cumlemin sonuna gelmden kopegin nasil aniden donup gittigini anlatama...Ve butun kopekler bir anda gittiler...saskinliktan ne yapacgimi sasirdim!!!
3. mucize ise dun aksam oldu...Cihangir'de kuzenime gittim...Nedense ona gitmek icin de bir istek vardi icimde;onu gormem lazimmis gibi dusunuyordum..Cihangir'de park yeri bulmak imkansizdir o sokakta;ben de yine denemek istedim ve yokusu cikarken yer bulma konusunda yardim istedim meleklerimde...bir taraftan da tedirgindim cunku bu sefer islemezse olusan buyu sanki ucacak ve hayal kirikligi yasaycam gibi hissediyordumm..(ki hala da oyle)..Neyse;tam evin onunu geldim ve onumden bir arac cikti;ben onun yerine girdim!!....
Bu arada okurken ve dusunurken tabi yerli yersiz bir suru istek de kafamda gecip gidiyordu..Ama ben sacma sapan isteklerde bulunmamam gerektigini dusunuyordum...Saclarimin gurlesmeni istedim meleklerimden bir an...Soyle gurul gurul saclarim olsa dedim;sonra da mantikli biseyler istemem lazim yoksa bu sistem islemez dedim kendi kendime...Gece kuzenlerimde kalmistim...Bu sabah kalktim;banyoya gittim...Lavaboydayken kafami aniden saga cevirdim (sanki biri don bak dedi) ve birden bir sampuan gordum!! Bu sampuan tamamen kel olan diger kuzenimin saclarini cikartmisti ve taaa yaz basi bu konuyla ilgili konusmustuk..Ama benim aklimdan ucmus gitmis...Kaldigim kuzenim ise 2 gun once tesadufen radyoda reklamini duymus ve arayip ,1 gun once getirtmis bu sampuani..Ben saclarimin gurlesmesini istememin sacma olacagini dusunurken bana kullanmam gereken urunun isaret edildigini dusunuyorum....
Bu 3 gun icinde yasadiklarim sadece bu kadar degil...Gercekten inanamiyorum...Tum bunlari etrafimdaki insanlara da anlatip,onlarin da bu mucizelerden yararlanmasini istiyorum aslinda ama bir taraftan da ya durursa ;iksir bozulursa gibi endiselerim de var...Sizinle tum bunlari paylasmayi istedim...Simdi bilgisayarimi kapatip;buyuk ihtimalle bu gece kitabi bitirmis olacagim...
Deneyimlerinizi bizimle paylasip;bizlere isik tuttugunuz icin cok tesekkur ederim...Sizinle tanisabilmeyi de cok isterim...”

Meleklerle yasamak kitabini 3 gunde ve bir solukta okuduktan sonra;Beki'den mutlaka egitim almam gerektigini dusunmeye basladim...Boylece 15-16 ocakta verdigi 1. ve 2. Meleklerle iletisim egitimini aldiktan sonra ben de artik Melek Kocu olmustum..
Birinci gunku egitimde pek bir sey hissedememistim.Hatta 2. egitime gidip gitmeme konusunda kararsizdim...Bir gun once;birinci egitimden ciktiktan sonra hemen kitapciya kosup melek kartlarimi almistim...2. egitime gitme konusunda kararsiz olunca bu konuda bir kart cekmek istedim ve cikan kart soyleydi:Time to go!
Boylece ertesi 2. egitime gittim...Kendim bile aslinda pek de inanarak orada degildim..Egom bana bangir bangir sacmalik bu diye bagirip duruyordu..Calismalara basladigimizda mucizeler de basladi...Kendime inanamiyordum yaptigim calismalarda...Algilarimin bu kadar acildigini daha once hic hissetmemistim..
Son calismayi Beki ile yapmayi cok istiyordum..Sanirim Meleklerim bu istedigimi duyarak bunu sagladilar ve bir kisi erken cikmak zorunda kalinca son calisma icin Beki ile eslestim..Konu yine yasam amaciydi..Once Beki beninle calisti:Bana auramin mor oldugunu ve yasama amacimin ise sprirituel ogretmenlik oldugunu soyledi.Ben bunun icin neler yapabilecegimi ;daha biseyler ogrenmem gerektigini dusundugumu soyledim..Oysa bana bunun beni engellemeye ya da yavaslatmaya calisan egom oldugunu;eger hazir olmasaydim zaten orada olmayacagimi soyledi...

Ne oldugunu;neler aldigimi tam anlayamamis;kafam karman corman ciktim egitimden...Hem inanilmaz deneyimler yyasamistim;soylediklerim;gorduklerim inanilmazdi ama egom yokkkkk yokkkk olmaz boyle sey diye bangir bangir bagirmaya devam ediyordu...Egitimde Basmeleklerden ve onlarin renklerinden bahsetmistik..Nisantasi'da Beki'nin evinden ciktiktan sonra ekarsiya gecmek uzere kopru yoluna girdim..Birdan arabimin ici parlament mavisi bir isikla doldu tasti adeta...Sook oldum bir ana..Bu Mikail'in rengiydi ve adeta bana yanindayim diyordu..Derken arkamda bir polis arabasi gordum;onun ustunde yana sonen mavi isiklari gordum ve hemen tabi ki onun isigi diyerek yine egomu 1-0 one geciridm..Sonrasinda Beki ile bunu paylastigimda bana aslinda bir isaret oldugunu soyledi...Kopruye girdigim anda koprunun isiklari parlament mavisi yanmaya basladi ki:o gunden itibaren her gecisimde bu renge donusuyor ben gecerken..:))Tabi ki algida secicilik dedim ama eve gidine kadar her yerde parlament mavisi isiklar gozume takildi durdu..Eve geldikten sonra 2006'da cocukluk arkadasim;beraber buyudugum can dostum Isil (Amerika'ya yerlesip kizilderililerle bir sure yasadiktan sonra saman olmustu) ile yaptigimiz calismayi hatirladim ve okumak icin cikardim..O tarihte yaptigimiz calismada Isil'in bana yazdidigi aynen soyle:"Senin koryucu melegin Basmelek Mikail!""...:))
O gun eve geldikten sonra calismalara devam ettim..Beki'den aldigim arinma cd'si ile calismalar yaptim...Internetten buldugum her seyi okudum;kartlarimla calismalar yaptim...Anlayacaginiz enerji dolu bir gun gecirdim...Yattigimda net bir isaret istiyordum:Seslerini duymak;gormek;ya da her nasilsa bir isaret istedim...Biraz sonra galaktik bir sesle bana seslenildigini duydum..Her sekilde korktum:Aklimi kaciriyosam evet korkmaliyim;yok meleklerin sesiyse yine korkmaliyim...Sonra bir mesaj geldi:Yanindayiz;korkma!...:))


Kitabi okuyup;egitimleri aldiktan hayatimdaki gelismeler gunden gune artmasina ragmen;egom bu gidisata siddetli bir sekilde dur demeye devam ediyordu..Bir taraftan farkindaligimin artip;algilarimin her gun biraz daha acilmasina sevinirken;diger yandan da korkularim buyuyordu...Dun gece yatarken;gormek istedim melegimi ama korkumu da yenememistim bir turlu..Cok hizli bir sekilde gozumun onunde Meryem Ana'ya benzer bir suret gozuktu ve kayboldu..Sabah kalktigimda pek de birsey hatirlamiyordum ruyalarimdan...Derken canimi sikan bir olay oldu;aglamaya basladim..Biraz da neden bu test diye sorup duruyordum kendime...Ve birden karar verdim..Artik zamani:Meleklerimi net bir sekilde gormek ve duymak istiyorum dedim.Bu sekilde arinma ve meditasyon yapmaya basladim..Calismanin hemen basinda evimin kosesinde beyaz uzun elbiseli;beyaz uzun saclari ve kanatlari ama gencecik yuzuyle adeta yine Meryem Ana'nin yuzune benzer sekliyle ve huzur veren duygusuyla melegimi gordum..:))Bas melek Mikail'i cagirdim yanima ve arinma calismasina basladim...Vanilyaya benzer bir koku duymaya basladim ardindan..Anlayamadim once;sanki biri evin icinde cok guzel kokulu bir mum yakiyormus gibi;burnumun dibinde harika bir koku..:)Daha sonra Mikail ile yaptigim cok calismada ayni kokuyu hep duydum..:)Sonraki calismalarimda yine Meryem Ana’nin yuzunu gordum hep..Bilgisine cok guvendigim bir tanidigima anlattigimda Kur’andan Meryem suresini oku cevain orda olabilir dedi..Okudum ve soyle diyordu ayet:
"Rabbinin emri olmadikca biz (Rabbinin elcileri olan melekler) inemeyiz;onumuzdeki'ardimizdaki ve bunun arasindaki hersey O'nundur ve Rabbim seni unutmus degildir"...Tuylerim diken diken oldu okuyunca;tsk ettim bu mesaj icin..Baska yerleri de okuduktan sonra;kitabi kapattim ve icimden dedim ki "Allah'im bana bir mesaj gonder,ilerledigim yolda bana rehber olsun.."Ve kitapta rastgele bir sayfa actim..."MERYEM" suresi ve altini cizdigim yukaridaki cumlenin oldugu sayfa acildi yine...:))


Farkindaliginiz artmaya basladikca;daha cok gormeye;gorudkce de daha cok inanmaya basliyorsunuz..O kadar cok isaret ve teyit var ki etrafimizda meleklerimizin bize yardimci olduklarini anlatabilecek……Bize dusen sadece istemek ve bakmayi bilmek..Gerisini onlar bizim icin hallediyorlar zaten…

Beki’den aldigim egitimlerden sonar farkindaligim o kadar artti ve algilarim o kadar acildi ki…Buna ruyalarim da eklendi…Her zaman farkli ruyalar gormusumdur zaten..Ancak egitimlerden sonar artik ruyalarimda cok net mesajlar almaya basladim..Ozellikle de isimle ilgili mesajlardi bunlar..

Yaptigim islerin yaninda ayni zamanda bankada vadeli islem borsasinda ikardesimle ortak bazi islemler de yapiyorum yaklasik 1 yildir..Ancak yaklasik 8 ay once yanlis bir islem yaptik ve 8 ay boyunca paramiz bankada bloke oldu..Hesabin cozulmesi icin dolari 1;50ye degmesi gerekiyordu ancak;dolar da aldi basini 1;60lara kadar cikti…Epey karamsarliga dusmustum..Hem 1 yil para kazanamayacak;hem de bloke olan parayi kullanamayacaktim..Derken bir gece melekelri ruyama cagirarak onlardan yardim istedim..Sabah uyunadigimda gozumun onunde sadece bir rakam vardi :1;5150!...Dolarin buraya kadar dusmesi imkansiz diyodum kendi kendime;aradan 2 hafta bile gecmeden ani bir dusule dolar 1;5150’ye geldi ve ben cok az bir zararla islemi kapatmis oldum..
  Islemlere deavm ettim..Cuma gunu paritede bir islem yaptim.1;4590’dan parite satin aldim..O gun icinda kar yazmadi hatta 2000 dolar kadar da zarara gectim..Islemi acik biraktim…Cumartesi sabahi 1;48 diye bir rakamla uyandim..Ruyamda bu rakami gormustum..O siralarda 1;44lerde olan paritenin 1;48e cikma ihtimali de yoktu..Hatta tarihinde hic bu rakami gormemis bile…Pazartesi gununden itibaren parite yukselmeye basladi..Sali gunu ben 1;4620’de az bir karla sattim..Cunku melekerime ve onlarin rehberliginie guvenmeyip’yok canim 1;48’e cikmasi mumkun degil diyodum kendime..Ve tam bir gun sonar rekor cikarark 1;48’e cikti parite..Eger bekleseydim muthis bir para kazanacaktim…
  Rakamlarla kafanizi karistirmak istemem aslinda ancak soylemek istedigim su ki eger siz isterseniz ;melekleriniz size yardima hazir…Onlar her an bizimle beraber…Etrafimizda her yerde her seyde bize mesajlar var zaten..Hep tuyler;bozuk paralar,gokkusagi ve bulutlardan bahsediyoruz hep..Bunun disinda bir anda gordugunuz bir yol tabelasi;belki birinin verdigi bir cevap ve muzik de olabilir aldigimiz mesajlar…Belki bir muzik..gecenlerde yodayim ve calan muzigi begenmedim ve kanal degistirdim ve Frank Sinatra;angles ...diye baslayan bir sarki...Biraz sonra tekrar kanal degistirdim;yine Angels...diye bir sarki..O kadar ilginc ki;nerdeyse yol boyu bi sarkilar eslik etti bana...Gecenlerde yorgunum ve uyumak istiyorum ama asagidaki sucuya su gelmis sanirim;kut pat bidonlari atip duruyorlar ve uyuyamiyorum...Lutfen dedim meleklerim;uyumak istiyorum;bu gurultunun kesilmesi icin yardim edin..Tam tamina cumlem bittiginde ses de kesildi...:))Bazen muzigi icinizde de duyabiliyorsunuz bu mesajlar icin..Gecenlerde yine ruyamdan can sesi ile uyandirilmistim...Ardindan birkac gun sonra Nur Zeynep ile bulustuk ve bana Melek Cani hediye getirdi..:))Simdi cakra temizligi yaparken mumlarimi yakip;meleklerin canini dinliyorum bir taraftan...:))
O kadar cok ornek verip;sayfalar dolusu yazabilirim ki meleklerimin yanimda ve bana yardimci oldugunu anlatabilecek..Onemli olan sadece algilari acmak ve meleklerimizle konusmak..Onlarin bir nefes kadar yakinimizda oldugunu bilmek ve onlardan bize rehberlik etmelerini SADECE istemek...Meleklerin egolari yok;isteyin yeter!....Simdi ne kadar huzurlu oldumu farkediyorum..Ve meleklerime bu kitabi karsima cikardigi icin tesekkur ederim..Gercekten de :BIR KITAP OKUDUM;HAYATIM DEGISTI!...:))

Unutulmus bilgelik


Süresi:30 dk.
Bölüm No:271
Yayın Saatleri
11.10.2013 - 15:20
12.10.2013 - 18:00
13.10.2013 - 12:50
Bir fotoğrafçının gizemli keşif yolculuğu ekrana geliyor.
Fatoş Pur, yıllarını fotoğraf sanatına adamış… Dünyanın değişik yerlerinde çektiği fotoğraflarla adından söz ettiren sanatçı, farklı kültürleri tanımak için birçok yolculuk yapmış. Son yolculuğuysa, unutulmuş bilgeliği hatırlamak için…
30 Mayıs- 5 Haziran 2011 tarihleri arasında Kanada- Lilliooet’de düzenlenen “3. Uluslararası Bilgelerin Buluşma Toplantısı”nın Türkiye’den tek katılımcısı, Fatoş Pur.
Güney Amerika ve Uzakdoğu ülkeleri de dahil birçok farklı coğrafyadan gelen bilge kişilerin katılımıyla düzenlenen bu buluşmanın amacı, bir Kızılderili liderin önderliğinde dünyanın bozulan dengesini tartışmak ve dünyanın en guzel şekilde geleceğini korumak için çözüm önerileri üretmek. Dünyanın şimdiki halinden memnun muyuz? Doğal kaynakları hızla tüketmeye devam edersek dünya daha ne kadar bizim evimiz olur? Çevre sorunlarını nasıl önleyebiliriz? Tüm bu soruların cevabını tartışmak için yaklaşık 1000 kişi, Kanada’da toplanmış. Herkesin isteği, doğal dengesi bozulmamış bir dünyada yaşamak…
Fotoğrafçı Fatoş Pur, bu toplantıda konuşulanları Türkiye’ye anlatmak için aldığı özel izinle toplantı boyunca birçok fotoğraf çekmiş, video kaydı yapmış. Bir fotoğrafçının gizemli ve merak uyandırıcı renkli yolculuğuna tanık olmak için İz’de izleyin…



http://www.iztv.com.tr/program.aspx?id=1547

Tanrı ölüyor…


Hey! Siz, tek tanrılı dinlerin mensupları…
Biliyor musunuz; Tanrı ölüyor
Bilimin ve tıbbın takipçisi olan Amerikalı ve Avrupalı milyonlar her gün tanrı fikrinden vazgeçiyorlar… Maddesel varlıkların değil elektromanyetik ışınımların dünyasında yaşadığımızı kavrayan, beyin denen mucizevi organın kendimizi en bitkin hissettiğimizde bile binlerce sinyal gönderip aldığını öğrenen, bilinç denilen gizin her an canlı ve şuurlu olduğunu tespit eden, rezonans yasası sayesinde kendinden çıkan olumlu veya olumsuz düşüncelerin yine kendilerine döndüğünü öğrenen milyonlar…
Bilim ilerledikçe tanrı “suya düşmüş tuz gibi” eriyor
Birçoklarına göre İslam adı verilmiş olan dinin esas mesajını yeryüzüne yayacak MEHDİ isimli şahıs görevde… Ah onu bir de biz anlayabilsek…
Farkında olsanız da olmasanız da İslam nebisinin (Hz. Muhammed’in) ve ondan önceki tüm nebilerin ‘tanrının kuryeliğini yapan elçi’ olduğu düşüncesi bitiyor. Nebi ve Resullerin tanrının elçisi değil, evrensel sistem ve düzenin (sünnetullah) idrakine varmış zatlar olduğu Asya’dan Antartika’ya herkesin anlamaya başladığı bir realite haline geliyor…
Tanrı yoktur sadece Allah vardır‘ diyenlerin sesi Amerika’da da, Türkiye‘de de veya sair memleketlerde de iyiden iyiye duyulmaya başlandı. Elinde sopası, yanında terazisiyle bekleyen, gözüne girmeyi başaranları hurilerle mükâfatlandıracak gökteki tanrı fikri hızla son buluyor. Ne yaparsanız karşılığını bulacaksınız, arının, beyninizi temiz tutun, sorgulayın, düşünün, paylaşın, sevin, yargılamayın ve tüm bunları tanrıya yaranabilmek için değil hakikatinize ermek için yapın diyen Allah fikri canlanıyor.
Canlanan Allah fikri ile kendimizdeki sonsuz potansiyeli fark etsek insan denen canlının neden ‘yeryüzündeki halife’ olduğunu anlamamız hiç de zor olmayacak. O zaman kendi ellerimizle kendimizi beden hapishanesine (yeryüzüne) hapsettiğimizi, hüsranda olduğumuzu fark etmemiz o kadar basit olacak ki, kendimize yaptığımız korkunç haksızlığa büyük bir hayretle şaşıracağız ve ‘andolsun asra, insanlık hüsranda’ uyarısının sadece Kuran’ın tebliğ edildiği dönemde geçerli olmadığını, her devirde geçerli olduğunu fark edeceğiz.
Din adı altında bildirilenlerin ‘tanrı buyruğu’ değil ‘Allah kelamı’ olduğunu bir anlasak, AH bir anlasak
Not: Yukarıda ‘birçoklarına göre Mehdi geldi ve göreve başladı’ minvalinden bir söz yazmıştım. Mehdi geldi ise Hak geldi demektir. Hak geldi ise: “De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.” (İsra Suresi, 81)
Batıl yok oluyor, görebiliyor musunuz?
…………………………………………………………………….
İki soru, iki cevap:
Soru 1: Mehdi neden gelecek?
Cevap: Hadislerden anladığımız kadarıyla; düzen nizam kaybolup İslam yaşanmaz hale geldiğinde yeryüzüne İslam’ı yeniden yayıp insanlara tebliğ etmek için…
Soru 2: Yeryüzünde milyonlarca Müslüman var. Onlarca tarikat, vakıf, cemaat, şeyh, hoca var. Demek oluyor ki İslam yeryüzünde zaten yaşanıyor. Mehdi’ye ne gerek var?
Cevap: Mehdi geldiyse veya gelmesi bekleniyorsa demek ki yaşanan İslam değil. İslam yaşanıyor olsa Mehdi’ye ne gerek var?
İlgili :
KUR’ÂN MUCİZESİDİR YAŞADIĞIMIZ “ALTIN ÇAĞ”
http://www.ahmedhulusi.org/yazi/kuran-mucizesidir-yasadigimiz-altin-cag.htm

4 Ekim 2013 Cuma

3 gun surecek manyetik firtina basliyor..


Güneşte meydana gelen yılın en şiddetli patlamasının bu sabahtan itibaren dünyaya manyetik fırtına olarak ulaştı ve hafta sonuna kadar etkisi devam edecek.

Rusya Meteoroloji  Dairesi açıklama yaparak,  kronik kalp ve damar hastalıklarıyla sinirsel bozuklukları bulunan kişileri önlem almaları konusunda uyardı.
Güneşin dünyamızdan görünmeyen yüzeyinde, 29-30 Eylül tarihleri arasında meydana gelen şiddetli patlamanın büyük bir plazma kümesi biçiminde saniyede 900 km hızla güneş sistemi derinliklerine yolculuğuna başladığı belirtildi.
Rusya Meteoroloji Dairesi tarafından yapılan uyarı açıklamasında manyetik fırtına olarak bilinen tabiat olayının olumsuz etkilerinin Perşembe sabahından itibaren hafta sonuna kadar devam edeceğini bildirildi.
OLUMSUZ ETKİLERE DİKKATDünyanın manyetik alanının zorlanması anlamına gelen fırtınayla sebebiyle pek çok kişinin olumsuz yönde etkileneceği belirtilen raporda şu uyarılar yer aldı:
Manyetik fırtınalar sırasında insanlardaki rahatsızlıklar daha belirgin hal alır. Risk gurubuna ilk başta kalp ve damar rahatsızlıkları bulunan kişiler girer. Çoğu zaman hipertansiyon gözlenir. Manyetik fırtına insanın sinir sistemine de etki eder. Sadece ruhsal bozuklukları olan kişiler değil, sağlıklı insanda da stres ve bunalım belirtisi gibi durumlarla karşılaşabilir. Sebepsiz gibi görünen baş ağrısı gözlenebilir. Bu nedenle önümüzdeki üç gün risk gurubuna girenler, özellikle kalp hastası kişilerin yanlarında devamlı kullandıkları ilaçları bulundurmasında büyük yarar var. Aşırı fiziki yorgunluğa yol açacak hareketlerden kaçınmak gerek. Stresli olacağı önceden bilinen işlere birkaç gün ara verilmeli.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...