20 Mayıs 2011 Cuma

Mutluluk Buradadir Iste, Alin Onu



Tanri dedi ki:


Dunyadaki can sIkintiniz ve rahatsizliginizla ilgili ne yapabiliriz? Goruyor ve biliyorsunuz ki dunyayi mevcut haliyle algilamaniz murad edilmedi. Dunya hayatini, bir vaha olmaktan ziyade, bir mesakkat yumagi, bir didisme hali, bir deneme alani olarak gorme egilimindesiniz. Evet, dunyanin kesinlikle dikkatinizi ona yoneltmenize ihtiyaci vardir ve sizin de Kim oldugunuzun farkina varmaniz gerekmektedir. Mesele, dunyada neler oldugundan ziyade size neler oldugudur. Dusunceleriniz nerelerdedir ve sizi nereye goturmektedir onlar? Sizi yesil vahalara goturen dusuncelere sahip olun.

Nasil dusundugunuz, icinde yasadiginiz dunyada buyuk farklar yaratir.

Eger dunya cocugunuzsa ona ilham vermeniz, onu tesvik etmeniz gerekir. Onu suclayip ayiplamayin artik. Kusurlarina isaret etmeyin. Inandiginiz, onem verdiginiz seyler, guzellik ve sevginin egemenligi gibi degerler olmasina ragmen dikkatiniz guzelliklerden ziyade hala kusurlar uzerinde olabiliyor.

Icinde yasadiginiz dunya bir sanat eseridir. Evet, uyumsuzluk ve duzensizlik mevcuttur fakat buna ragmen kainattaki duzeni ve guzelligi gercekten inkar edebilir misiniz? Bunu yapabilir misiniz? Dunyaya baktiginiz zaman, avuclariniza ya da bir agacin yapraklarina baktiginiz zaman hayrete dusmekten baska ne yapabilirsiniz? Kaygiyla, uzuntuyle, sIkintiyla doluysaniz eger yanlis yerlere bakiyorsunuzdur. Hatalardan yana bakmak onlari siddetlendirir. Bu sekilde onlari alenilestirirsiniz. Dikkatinizi odaklayacaginiz, dunyaya elini uzatacak olumlu bir seyler yok mudur yeryuzunde?

Dusundugunuz seyleri yansitirsiniz. Neyi yansitmak istiyorsunuz, neyi yaymak istiyorsunuz aziz cocuklarim? Onlari yansitin.

Neyi yansittiginiz bir baskasina degil tamamen size baglidir. Yani baktiginiz sey, yayip yansittiginiz seydir. Yureginizin arzusu dunyadaki zulmu ortadan kaldirmak bile olsa, bu zulumden yana baktiginizda onu desteklemis olursunuz. Bu zalimlik hallerini, suclari ve siddeti sona erdirmek icin cok icten bir niyette olabilirsiniz; fakat onlari analiz edip inceledikce bu meseleleri daha cok desteklemis olursunuz.

Hastakliklari mesken tutacak hastaneler insa etmis olursunuz, suclulari himaye edecek hapishaneler kurmus olursunuz. Ortadan kaldirmak istediginiz seyi cok daha fazla guclendirirsiniz. Odaklandiginiz noktalari degistirin.

Yasalara uyan, kibar ve saygili kitlelere odaklanin. Kusur bulmaktan ziyade itibar gosterin.

Eger dunya, icinde yasadiginiz bir muhitse ona, kendinize bakilmasini istediginiz gozle bakin. Eger kusur arayisi icindeyseniz kendinizden yana baktiginizda da onu bulabilirsiniz. Baska bir seyin arayisinda olun - mutlulugun mesela. Size mutluluk veren seylerin arayisinda olun.

Mutlulugun size verilen ya da verilmeyen bir sey olduguna inanma egiliminiz bulundugunu biliyorum. Ya da sizden alinmak uzere verildigini dusundugunuzu. Yaniliyorsunuz. Mutluluk tamamen sizin tercihlerinizden biridir. Size zorla yamanmaz o. Almaniz icin sizindir. Mutluluk buradadir iste, alin onu. Size teslim ediyorum.
Cok degerli, nadide ve musfik bir edinimdir mutluluk. Boyle olmasina ragmen karar yine sizindir. Zamanin bir noktasinda sinirli mutlulugu kabul etmek uzere karar vermistiniz. Simdi mutlulugun tamamini secin. Mutlulugu secmek inanin ki mutsuzlugu secmek kadar kolaydir.

Borsaya girdiginizde sectiginiz herhangi bir hisse senedini satin alabilirsiniz. Dilediginiz herhangi bir ruh halini de boyle satin alabilirsiniz. Mutlulugun bir maliyeti yoktur, lakin bir bedeli olsaydi da sayet, mucadelenin ve mutsuzlugun bedelinden cok daha dusuk olurdu bu. Ayni parayla muazzam bir mutluluk ve coskuyu satin alabilecekken akli basinda kim gidip de bu parayi mutsuzluga yatirir ki? Evet, tercihleriniz
vardir. Onlarda karar kilin.

Ceviren: Engin Zeyno Vural
www.heavenletters.org

Sevgi ve sifayla kalin,

Sifa Cemberi


16 Mayıs 2011 Pazartesi

BASMELEK METATRON'DAN ZAMAN UZERINE...



Dun sevgi dolu bir mese agacinin altinda gozlerimi kapayip meditasyon yaptim. Gunes yuzumu oksuyor, cimenler hafif serin dokunuslarla ayaklarimi dinlendiriyordu. Uzun zamandir isten gucten vakit ayirip bir agacin govdesinde meditasyon yapmamistim. Yazik etmisim... Gozlerimi actigimda yanibasimda Basmelek Metatron'un ciddi sesini duydum.

"Bu, senin bu ayki mesajin." dedi, ve ben o guzel cimenlerin ustunde duran sirt cantama uzanip kagit kalem aldim elime.

Basmelek Metatron, zamani yoneten basmelektir, Kur'anda bahsedilen dort basmelek gibi, bizlere biz ondan yardim istedigimizde seve seve yardim eder. Basmelek Metatron'un adi "burada olmak" anlamina gelir.

Bu aralar zamanin bir turlu bize yetmedigini, islere yetisemediginizi dusunuyorsaniz, ya da "Bugun hatta bu yil nasil gecti, anlamadim!" diyorsaniz, bu mesaj sizin icin. Yalniz degilsiniz. Bircogumuz benzer hisler icindeyiz su siralar. Sevgili Basmelek Metatron, soyle devam etti sozlerine:

"Evet, zaman hizlandi ve bircogunuz bunu hissedebiliyorsunuz. Kendinizi stresli hissediyorsunuz, bir yerlere kosusturuyor, yapacak cok sey oldugunu, ama yeterli zaman olmadigini dusunuyorsunuz.

Durun. Zamani kontrol edebilirsiniz. Zamanin ne kadar hizli veya yavas akacagini kontrol edebilirsiniz. Sizlere bircok kez, zamanin bir duzlemde gtmedigini soylemistik. Zaman sabit bir hizla da hareket etmez. Zamani kontrol edebilmek icin yavaslamaniz gerekir. Topraklanmaniz ve ruhunuzun gucunun farkinda olmaniz gerekir. Nefes almaniz ve nefesinizle bir olmaniz gerekir. Yavasca... Sadece nefesinizle bir olun. Var olan herseyle bir olun, vucudunuzun dokundugu herseyle bir olun: toprakla, ruzgarla, gunesin sicakligi ile... Bunu yaptiginiz anda, zamana istediginiz hizda akmasini emredebilirsiniz. Bunu kendiniz yapabilirsiniz, bunu yapacak gucunuz var, bunun icin yardimimiza ihtiyaciniz yok. Yine de her zaman oldugu gibi, sizlere zamani yonetmek icin de yardim etmekten zevk duyariz.

Zamanin icinde yuvarlanip gitmeyin, zamanla sorf yapin. Zamanin aktigini hissedin, dakikalarinizi, saniyelerinizi hissedin, nefes alip verirken, nefesinizi hissedin. Bunu yaparak, sizin disinizda oldugunu zannettiginiz seyleri kontrol edebilirsiniz.

Biz size strese sokmak istemiyoruz. Biz sizin yasamin blincinde olarak yasamanizi istiyoruz, yasamin tadina varmanizi ve yasarken isiginizi arttirmanizi istiyoruz. Zamanin hizlanmasi, insanligin girdigi bu yukselme doneminde gerekliydi. Bunun olmasi, dunya ananin ve sizin frekansinizin yukselmesi icin gerekli. Bu, buyume surecinin bir parcasi. Size dusen, bu durumla birlikte buyumek, onun altinda ezilmek degil.

Bircogunuza meditasyon yapmanizi soyluyoruz. Bu size yardim eder, isiga hizmet eder ve size yasamin bilincinde olarak yasama ve zamani kontrol etme gucu verir. Meditasyon yapin. Ruhunuzla baglantiya gecmek icin zaman verin kendinize. Yuksek benliginize, isiga yolculugunuzda size rehberlik etmesine izin verin.

Yalniz degilsiniz. Dunyanizda sanki yalnizmissiniz gibi tek basiniza mucadele etmeyin. Biz buradayiz.

Isik ve sevgiyle kalin.

Basmelek Metatron."

Beki Ikala Erikli

Neye Odaklisiniz


Size gercek bir hikaye anlatacagiz. Bir kadinin gozlerinde caresi olmayan bir

hastalik olusuyor ve kor olma tehlikesi ile karsi karsiya kaliyor. Doktorlar hic
bir sey yapamayacaklarini soyluyorlar. Cok kararli olarak ve duyduklarindan hic
hoslanmayarak kadin, bu kadar caresiz kalmasa asla yonelmeyecegi alternatif
terapilere yoneliyor. Bunu yapmayi gulunc buluyor ama icinde bulundugu caresiz
durumdan dolayi denemeye karar veriyor.

Sonunda kadin alternatif yontemler uygulayan bir terapiste gidiyor. Terapist ondan hayatini ve
kendisini anlatmasini istiyor. Anlatmaya basladiktan sonra birden terapist kadini susturuyor ve " son 10 dakika icinde tam 15 kez "nefret ediyorum" cumlesini kullandiginizin farkinda misiniz? " diyor. Kadin soka ugruyor. Pek cok seyi aciklarken "nefret ediyorum" kelimesini kullandigini farkediyor...

"dunyanin gitmekte oldugu halden nefret ediyorum"
"okullarda cocuklara davranma sekillerinden nefret ediyorum"
"onu gormekten nefret ediyorum"
"bunu yapmaktan nefret ediyorum"
Bu onun icin gercekten goz actirici bir deneyim oluyor. Bunun uzerinde kullandigi
kelimeleri degistiriyor ve yillar sonra hala mukemmel gorebiliyor.

Burada Evrensel Kanunlardan "odaklanma kanunu" devreye giriyor.

Odaklanma kanunu:

Neye odaklanirsak, neye dikkatimizi verirsek onu yaratiyor, onu cogaltiyoruz.
Sakinmaya calistigimiz sey yerine elde etmeye calistigimiz pozitife odaklanmak cok
onemli. Ornegin asla yaslanMAmaya odaklanmayin, bunu yaparsaniz kisa surede
yaslanacaginiz kesin. Bunu yerine saglikli, enerjik ve genc olmaya odaklanin,
dikkatinizi bunlara verin.

Kullanidgimiz kelimelere dikkat etme konusunda cok ilginc bir takim bilgiler
var, oyle ki "-siz" takisi ile biten kelimeleri bile literaturunuzden
cikarin. Ornegin "sinirSIZ bolluk istiyorum" derken, aslinda bilincaltinizin
anladigi sinirli bolluk. Bir baska ornek de "kolay, cabasiz ve eglenceli bir
iliski istiyorum" derken aslinda kolay, caba gerektiren ve eglenceli bir iliski
cekiyorsunuz cunku "caba" kelimesinden sonraki "siz" eki onu olumsuz hale getiriyor ve
bilincaltiniz bu kelimeyi caba olarak isleme sokuyor. Bunun yerine "kolay ve
eglenceli bir iliski istiyorum" demeniz ve bunu dusunmeniz, boylesi bir iliskinin
size gelmesini cok daha kolaylastiriyor.

Agzinizdan cikan kelimelere dikkat etmeye calisin. Yakinlariniza soylediklerinize
dikkat etmelerini rica edebilirsiniz. En cok neler soyluyorsunuz, ne tur kelimeler,
deyimler, sifatlar kullaniyorsunuz...

"Binlerce kilometrelik bir yola cikmak icin once bir adim atmak gerekir" deyisinden
yola cikarak,

1- Kucuk, sevimli bir defter alin ve her sabah sukrettiginiz 5 seyi bu kucuk
deftere yazin...herseyi yazabilirsiniz...ornek: "gorebildigim icin, aksama yiyecegim oldugu icin, kuslarin seslerini duyabildigim icin"...siz bu calismayi yaptikca neler neler bulacaksiniz sukredecek...ve sukretme enerjisi Evrene en dogrudan "bunlardan daha fazla istiyorum" demektir ve Evren sizi cok rahat duyabilecektir.
2- Hergun yakin cevrenizden veya hic tanimadiginiz insanlardan (dukkanlarda servis
verenler, dolmus soforu, simitci) 2 kisiye onlari iyi hissettirecek birseyler
soyleyin...Bu kisiler ne kadar tanimadiginiz kisiler olurlarsa o kadar iyi...ve verdikleri
tepkiyi izleyin...
3- Begendiginiz seyleri insanlara ifade edin, tesekkur etmeyi aliskanlik haline
getirin...gida urunleri satilan bir dukkana girdiniz ve mesela cok temiz buldunuz, "ne kadar temiz bir dukkan, cok hosuma gitti" deyin...
4- Soylediklerinize dikkat etmeye baslayin. Agzinizdan cikanlara onem
verin. Sozlerinizi, cumlelerinizi farkedin. Bunun icin etrafinizdan da

yardim isteyebilirsiniz. Onlar sizi disaridan bir goz olarak cok iyi gozleyebilirler. Insanoglu kadar kendisine kor bir baska varlik yoktur bu dunyada.


Ceviren: Engin Zeyno Vural
www.heavenletters.org

ceviri ve derleme: Lale Kulahli


Neye Odaklisiniz

Size gercek bir hikaye anlatacagiz. Bir kadinin gozlerinde caresi olmayan bir

hastalik olusuyor ve kor olma tehlikesi ile karsi karsiya kaliyor. Doktorlar hic
bir sey yapamayacaklarini soyluyorlar. Cok kararli olarak ve duyduklarindan hic
hoslanmayarak kadin, bu kadar caresiz kalmasa asla yonelmeyecegi alternatif
terapilere yoneliyor. Bunu yapmayi gulunc buluyor ama icinde bulundugu caresiz
durumdan dolayi denemeye karar veriyor.

Sonunda kadin alternatif yontemler uygulayan bir terapiste gidiyor. Terapist ondan hayatini ve
kendisini anlatmasini istiyor. Anlatmaya basladiktan sonra birden terapist kadini susturuyor ve " son 10 dakika icinde tam 15 kez "nefret ediyorum" cumlesini kullandiginizin farkinda misiniz? " diyor. Kadin soka ugruyor. Pek cok seyi aciklarken "nefret ediyorum" kelimesini kullandigini farkediyor...

"dunyanin gitmekte oldugu halden nefret ediyorum"
"okullarda cocuklara davranma sekillerinden nefret ediyorum"
"onu gormekten nefret ediyorum"
"bunu yapmaktan nefret ediyorum"
Bu onun icin gercekten goz actirici bir deneyim oluyor. Bunun uzerinde kullandigi
kelimeleri degistiriyor ve yillar sonra hala mukemmel gorebiliyor.

Burada Evrensel Kanunlardan "odaklanma kanunu" devreye giriyor.

Odaklanma kanunu:

Neye odaklanirsak, neye dikkatimizi verirsek onu yaratiyor, onu cogaltiyoruz.
Sakinmaya calistigimiz sey yerine elde etmeye calistigimiz pozitife odaklanmak cok
onemli. Ornegin asla yaslanMAmaya odaklanmayin, bunu yaparsaniz kisa surede
yaslanacaginiz kesin. Bunu yerine saglikli, enerjik ve genc olmaya odaklanin,
dikkatinizi bunlara verin.

Kullanidgimiz kelimelere dikkat etme konusunda cok ilginc bir takim bilgiler
var, oyle ki "-siz" takisi ile biten kelimeleri bile literaturunuzden
cikarin. Ornegin "sinirSIZ bolluk istiyorum" derken, aslinda bilincaltinizin
anladigi sinirli bolluk. Bir baska ornek de "kolay, cabasiz ve eglenceli bir
iliski istiyorum" derken aslinda kolay, caba gerektiren ve eglenceli bir iliski
cekiyorsunuz cunku "caba" kelimesinden sonraki "siz" eki onu olumsuz hale getiriyor ve
bilincaltiniz bu kelimeyi caba olarak isleme sokuyor. Bunun yerine "kolay ve
eglenceli bir iliski istiyorum" demeniz ve bunu dusunmeniz, boylesi bir iliskinin
size gelmesini cok daha kolaylastiriyor.

Agzinizdan cikan kelimelere dikkat etmeye calisin. Yakinlariniza soylediklerinize
dikkat etmelerini rica edebilirsiniz. En cok neler soyluyorsunuz, ne tur kelimeler,
deyimler, sifatlar kullaniyorsunuz...

"Binlerce kilometrelik bir yola cikmak icin once bir adim atmak gerekir" deyisinden
yola cikarak,

1- Kucuk, sevimli bir defter alin ve her sabah sukrettiginiz 5 seyi bu kucuk
deftere yazin...herseyi yazabilirsiniz...ornek: "gorebildigim icin, aksama yiyecegim oldugu icin, kuslarin seslerini duyabildigim icin"...siz bu calismayi yaptikca neler neler bulacaksiniz sukredecek...ve sukretme enerjisi Evrene en dogrudan "bunlardan daha fazla istiyorum" demektir ve Evren sizi cok rahat duyabilecektir.
2- Hergun yakin cevrenizden veya hic tanimadiginiz insanlardan (dukkanlarda servis
verenler, dolmus soforu, simitci) 2 kisiye onlari iyi hissettirecek birseyler
soyleyin...Bu kisiler ne kadar tanimadiginiz kisiler olurlarsa o kadar iyi...ve verdikleri
tepkiyi izleyin...
3- Begendiginiz seyleri insanlara ifade edin, tesekkur etmeyi aliskanlik haline
getirin...gida urunleri satilan bir dukkana girdiniz ve mesela cok temiz buldunuz, "ne kadar temiz bir dukkan, cok hosuma gitti" deyin...
4- Soylediklerinize dikkat etmeye baslayin. Agzinizdan cikanlara onem
verin. Sozlerinizi, cumlelerinizi farkedin. Bunun icin etrafinizdan da

yardim isteyebilirsiniz. Onlar sizi disaridan bir goz olarak cok iyi gozleyebilirler. Insanoglu kadar kendisine kor bir baska varlik yoktur bu dunyada.


Ceviren: Engin Zeyno Vural
www.heavenletters.org

ceviri ve derleme: Lale Kulahli


BÜYÜK HİZALANMA PORTALINA GİRİYORSUNUZ


Basmeleklerden Mesaj - Wesak Hazirligi
BÜYÜK HİZALANMA PORTALINA GİRİYORSUNUZ
10 - 17 MAYIS 2011
10 MAYIS – 17 MAYIS teslimiyet haline girmeye ve birlik içinde olmak için ruhunuza hizmet etmeyen her şeyi salıvermeye hazırlanmanızdır. Bu periyot Aydınlanmış Üstatlar ile BÜYÜK HİZALANMA olarak bilinir. Sonraki günlerde ay dolunay haline gelirken, sonraki yıl için ruhsal olar...ak kendiniz için özgürlük yaratmak üzere yaşam yönünüzü kalbinize hizalamanız için çağırılıyorsunuz.

BAŞMELEKLERDEN YARDIM MESAJI
Tüm dünya sevgi ışık işçilerine,
Sevgili dostlar,
Sonraki hafta, Wesak Ayından dolayı spiritüel enerjinizin hızlanmasını deneyimliyor olacaksınız, Wesak ruhunuzu Yeni Spiritüel Yıla yolculuk için hazırlamaya çağırıyor. Kapı 17 Mayıs 2011’de açılıyor ve kendinizle birlikte götürdüğünüz şey Işığın gücü tarafından hızlandırılıyor. Dünya’nın Spiritüel Akımı olarak gerçekleşen bu hizalanma, Wesak Ayında Buddhic alemin saf ışığıyla tutuşturuluyor. Sizler de Wesak için hazırlanarak, enerji alanınızın Wesak ışığıyla arınmasından faydalanabilirsiniz.



17 Mayıs’ta Wesak Ayı taç çakramız ve bedenlerimiz vasıtasıyla ve Dünya Ana’nın bedeninin spiritüel akımı vasıtasıyla daha fazla ışığı Dünyaya topraklamak için bir portal açarken, bu zamanın kutsaması her yıl kalplerimizin Kutsal Ruhumuzun Işığıyla ve Tanrı/Tanrıça, Evrensel Ruhun Işığıyla tazelenmesi ve yenilenmesi için bir kapı açıyor.



Artık size hizmet etmeyen tüm eski seçimlerinizi/anlaşmalarınızı/yeminlerinizi ışığa sunma ve bunların yerine en yüksek hayra hizmet eden seçimleri/anlaşmaları getirme işlemi vasıtasıyla, Gaia ile bu kutsal çalışmaya hazırlanmaya davet ediliyorsunuz.



Sevgililer, 7 Başmelek size yardım sunuyor! Başmelek Mikail, Rafael, Cebrail, Uriel, Chamuel, Jophiel ve Zadkiel öne çıkıyorlar. Şimdi bir nefes alın ve Başmelekler etrafınızda durmak için gelirken, ışık alemlerine açılan portalı açık tutarken onların sevgilerini almak için kalbinizi açın.



Onlar etrafınızda sevgi dolu bir çember oluştururken, bu zamanda kutsamak için size sunulan armağanlar olarak Sevgi, Bilgelik, Kutsallık, İman, Hizmet, Paylaşma ve Hayırseverlik prensiplerini taşıyorlar. Sizinle birlikte olmayı ve ışığı varlığınıza getirmeyi öneriyorlar, siz bu ışığı nazikçe alırken yeni yıla tazelenmiş ve enerjilenmiş bir ruhla girebilmeniz için yaşamınızın geçen yılından bırakmak ve salıvermek istediklerinizi ışığa salıverebilirsiniz.



Wesak Ayı yeni spiritüel yıla kapı açar, böylece yüksek ışık frekansına veya boyutuna yükseliş için yüksek ışık bedenlerinizi, yüksek benliğinize sonraki iletişim seviyenizi alabilirsiniz. Wesak çok önemli bir zamandır ve ona hazırlanmayı seçtiğiniz zaman, önümüzdeki yıl daha büyük bir ifşa ve içinizde daha derin bir huzur deneyimi ile spiritüel olarak akar.



Her yıl Wesak’tan önce, çoğunlukla daha fazla sıkıntı ve güçlükler ortaya çıkar sevgililer, özellikle kalbiniz ve ruhunuzla hizalı olarak ruhunuzun ışığına/enerjisine odaklanmamaktaysanız. Eğer yaşamınız ve enerjiniz gerçekten kalbinize uyumlu değilse, ruhsal yolunuzda ne kadar çok derinleşirseniz, kendi içinizde bu sıkıntı ve güçlükleri o kadar derin hissedersiniz. Wesak ruhsal yolumuza ve kalbimize daha derin hizalanma zamanıdır.



Başmeleklerden gelen bu armağan, Büyük Hizalanmanın bu hazırlığına başlamak için Wesak’tan önce salıvermeye çağrıldığınız şeylerin bir veçhesini salıvermenizi desteklesin.



Başmelek Mikail sizin için Bilgelik sütununu taşıyor ve bir kutsama olarak bunu size sunuyor, içinize gitmenizi ve şu soruyu sormanızı istiyor.



Soru: Geçtiğimiz yılda, size bilgelik getirmeyen hangi şeylere enerji harcadınız veya bunları aradınız? Geçtiğimiz yıl, içinizde çözülmemiş kalan, ondan öğrenmediğiniz başlıca şey nedir?



Bunlar her neyse, bunları ışığa sunun ve içinizden şöyle deyin:



……………………….(bu boşluğa, öğrenmediğiniz şey neyse onu yazın) ile ilgili tüm hisleri ve düşünceleri ışığa sunuyorum ve şimdi bunların benden alınmasını istiyorum. Varlığımı ……………’a (öğrenmediğiniz başlıca şeyi yazın) bağlamak için taşıyor olabileceğim tüm bağları, kordonları, bağlantıları veya yeminleri şimdi salıveriyorum. Kendimi özgürleştirmeyi ve bununla ilgili eski hislerden kendimi salıvermek için içimdeki bilgeliği aramayı seçiyorum.



Bunu yapma niyetiyle yukarıdakini 3 kez söyleyin, enerjiniz bunu izlemeye başlayacak ve bunu yaratacaktır.



Başmelek Rafael sizin için Sevgi sütununu taşır ve şimdi bunu size sunuyor, tek bir soru sormanızı istiyor.



Soru: Geçtiğimiz yıl kendinizde yeterince sevmediğiniz başlıca yönünüz nedir veya bir şekilde kendinizi güçlendirmediğiniz, yaratmış olabileceğiniz, kendinizle ilgili kabullendiğiniz şey nedir?



Kendinizde sevmekten kaçınmakta olduğunuz şey nedir? Bunlar her neyse, bunları ışığa sunun ve içinizden şunları söyleyin:



……………. (geçtiğimiz yıl yeterince sevgi vermediğinizi bildiğiniz kendinizin yönünüzü buraya yazın) ile ilgili tüm duygularımı ve düşüncelerimi ışığa sunuyorum ve şimdi bunların benden alınmasını istiyorum. Bunun için teşekkür ediyorum. Şimdi ………………’i (geçtiğimiz yıl kendinizin yeterince sevmediğiniz başlıca yanınızı yazın) kendimin kutsal bir parçası olarak kabullenmeyi seçiyorum. Artık bu parçamdan kaçınmamayı, kesip atmamayı veya inkar etmemeyi seçiyorum. Kendimi yükseltmeyi ve fazlasıyla sevmeyi seçiyorum ve kendimi şu anda olduğum gibi sevebileceğime güveniyorum. Kalbimi bu parçama açmayı seçiyorum. Kendimi gerçekten sevebilmek için, bu parçamı bağışlamayı, sevmeyi ve kabullenmeyi seçiyorum.



Bunu yapma niyetiyle yukarıdakini 3 kez söyleyin, enerjiniz bunu izlemeye başlayacak ve bunu yaratacaktır.



Bu sevgi ve bilgelik sütunlarını kabullenirken ve kararlarınızı söylerken, tüm yardımlara, sevgiye ve ışığa teşekkür edin ve eğer kutsallık, iman, hizmet, paylaşma ve hayırseverlik sütunlarını da almak isterseniz, bunları almak için kendinizi açın. Basitçe şimdi onları almayı isteyin ve bunu yaparsanız bu kutsamalar içinizde daha derin ilahi bir bağlantıyı tutuşturmak için enerji bedeninizde tutuşturulur, böylece sonraki yıl için yaşam yönünüzü kalp enerjinize ve rezonansına hizalamaya başlayabilirsiniz.



Eğer dilerseniz, Başmelekler Cebrail, Uriel, Chamuel, Jophiel ve Zadkiel Wesak hazırlığınızı güçlendirmek için bu sütunları merkez çakralarınıza yerleştirecekler. Bunun salıverme zamanı olduğunu bilin, alabileceğiniz en fazla miktarda ışığı almanız için kendinizi boşaltabilirsiniz.



En önemli olan şey, bu ışığa neyi koyacağınızı bilmenizdir ve bu gerçekten kalbinizin ve varlığınızın özüyle rezonansa girer. Basitçe hazırlanmayla, 17 Mayıs’taki Wesak Ayının ışığı sizi bu Büyük Hizalanma ile kutsar.



Kutsal Varlığınıza ve tüm dünyada bu törene katılanlara bağlanın ve bu hizalanmayı yaratmak için 17 Mayıs dolunayı zamanında ışığı alın! Sizi kutsuyoruz ve kendiniz olduğunuz için size teşekkür ediyoruz. Kutsal bir varlık olduğunuzu hatırlayın!



Yeni spiritüel yıl için tüm sevgim ve kutsamalarımla,

Wesak Ayında kutsal kalbiniz ve ruhunuzla bir hissedin!

Mutlu Wesak!

Sri’ama Qala



From The Divine University
www.thedivineuniversity.com
www.qalasriama.com


(Çeviri: Saffet Güler)

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Hawaii'ye gitti melekleri keşfetti:Beki Ikala Erikli!


Hawaii'ye gitti melekleri keşfetti

Oğluyla daha fazla zaman geçirmek için stresli iş hayatından kaçıp, Hawaii'de spiritüel bir eğitim alan Beki İkala Erikli, çok satan Meleklerle Yaşamak adlı kitabında, mucizelere inanmak gerektiğini hatırlatıyor

Önce Robert Kolej, ardından Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun olup, başarılı bir kariyer yaparken, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu hisseder mi insan? Beki İkala Erikli hissetmiş. Bir şirketin İsviçre'deki şubesinde çalışırken, altı yaşındaki oğluyla ilgilenemediğini düşündüğü, ama işin içinden çıkamadığı dönemde bir arkadaşı ona meleklerden yardım istemesini söylemiş. Beki, "İtiraf ediyorum, melekler lafını ilk duyduğumda 'Yok artık, neler uyduruyorlar,' demiştim. Ama eğitimlerimi tamamladığımda tüm dünyam değişmişti," diyor. Erikli, daha önce haritada yerini bile tam bilmediği Hawaii'de meleklerle iletişim kurma eğitimi aldıktan sonra Türkiye'de yaşama kararı almış. Meleklerle Yaşamakadlı kitabı 30. baskıyı yapan Erikli, "Melekler özgür iradenize karışmamak için siz istemedikçe yardım etmezler. Onun için isteyin!" diyor.

- Başarılı bir kariyerin ortasında ne oldu da yaşamınızı tamamen değiştirmeye karar verdiniz?
- Fiziksel belirtiler başlamıştı. İşe gidince, sırtım tutuluyordu. Bir tarafım, oğlumla istediğim o sıcak ilişkiyi kuramadığımı söylüyordu. Üç ay işe ara vermeye karar verdim. Bu üç ay, önce altı, derken dokuz ay oldu. O kadar mutlu oldum ki oğlumla. İşe dönmeye hazırlanırken, 'Keşke daha hafif bir pozisyonda çalışsam,' diye düşünmeye başladım. Ama şirketim büyük bir anlaşma imzaladı ve yetkilerim arttı. Bunun üzerine istifa edip, ayrıldım. İki hafta sonra şirketten aradılar ve 'Tam istediğiniz gibi bir iş var,' dediler. Kabul etmedim. Ama bu teklif 10 gün önce gelseydi, dönecektim. Ondan sonra danışmanlık yaptım, çocuklar yararına vakıf hizmetlerine giriştim. Beş ay yaşam koçluğu eğitimi aldım.

- Meleklere merakınız ne zaman başladı?
- Bir arkadaşım meleklerle iletişim kurulduğunu anlatan bir kitaptan söz etti. 'Yok canım, o da ne?' dedim. Çünkü beynimin hep sol tarafını, mantıkla düşünen bölümünü kullanmaya alıştırılmıştım. Bir gün can sıkıntısından kitabı okumaya başladım. Daha ilk sayfalarda etkilendim ve 'Bu işte bir iş var, öğrenmem lazım,' dedim. Kitabın yazarı Dr. Doreen Virtue'nün meleklerle çalışma eğitimine katılmak için Hawaii'ye gitmeye karar verdim. Eşim ve annem, 'Ne yaptığının farkında mısın?' diye sormaya başladı. Ama 300 kişilik müthiş bir eğitimdi.

HERKES İSTEMEYİ UNUTTU
- Herkes konuşabilir mi onlarla?
-
Tabii. Görmek, duymak, hissetmek ve bilmekle gerçekleşir. 'İçimde şöyle bir his var,' deriz ya bazen... İşte içinizdeki o hisleri fark etmek önemli. Hangisi gerçekten iç ses, hangisi ego, bunu ayırt edin. Bütün olay istemeyi bilmek, hatırlamak. İstemeyi unuttu herkes. Melekler biz istemezsek yardım edemiyorlar.

- Neden?
- Çünkü bizim burada özgür irademiz var. İrademize müdahale edemiyorlar.

- Size hiç göründüler mi?
- Hayır, ama gören çok kişi var. Farkındalık ve spiritüel gelişiminiz arttıkça görme şansı da artıyor. Gözlerinizin önünde minik flaş çakması gibi ışıklar görüyorsanız, melekleri görüyorsunuz demektir.

Melekler sevgiyle çalışır
- Kitapta birçok melekten bahsediyorsunuz...
- Hepimizin koruyucu iki meleği var. Üç büyük dinde Mikail, Azrail, İsrafil geçer. Onun dışında da birçok başmelek var. Kitapta 15'inden söz ettim.

- Hayatta her istediğimizi meleklere bırakmak, her şeye sahip olmayı istemek, insanı tembelliğe itmez mi? Öyle sonsuz bir kaynak var mı dünyada?
- Aslında kaynak, sınırsız. Melekler de sevgiyle çalıştığı, Allah'ın bize uzanan eli olduğu için kötü bir şey isteyemezsiniz zaten... En doğru zamanda, en hayırlı şeyler olur.

Rüyalarınızı bir deftere yazın
- Kitapta duru görüsü güçlü olanların melekleri gördüğünü yazıyorsunuz. Ama rüya bile görmediğini söyleyenler vardır.
- Herkes rüya görür. Bunu ben söylemiyorum, bilim insanları söylüyor. Sadece farkında değillerdir. Ben de öyleydim, anlamlandıramıyordum. Başucunuza bir defter, kalem koyun meleklerden yardım isteyin. Gece yatarken 'Ben yarın rüyalarımı hatırlayacağım,' yazın. Sabah mutlaka hatırlıyorsunuz. Duru görü, sadece rüyalar da değil. Örneğin bir konuda karar veremiyorsunuz, ama çevrenizdeki pek çok işaret aslında size onun yanıtını veriyordur. Sadece dikkat edin.

5 Mayıs 2011 Perşembe

Bugun hidirellez....


Biliyorsunuz bu gun özel bir gün, Hıdırellez. Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır. Bugün de dileklerimizin gerçek olacağına dair yaygın inançlar vardır ve kolektif biliçte yer eden her inanç çok önemlidir, çünkü siz inansanız da inanmasanız da sizin de bağlı olduğunuz kolektif alanda bu inanç kayıtlıdır ve bir şekilde sizi de etkilemektedir. Bu nedenle ben bu özel günü her şekilde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle akşam 20:30 ile 21:30 günün en şanslı saatleri olarak dikkatimi çekiyor. Saatlere uymanız çok önemli değil ama uyabilirseniz yapacağınız çalışmanın gücü daha etkili olur diye düşündüğüm için imkanınız varsa çalışmanızı bu saatte yapmanızı eğer yoksa ikinci seçenek olarak gece 00:50 ile 01:40 arasını değerlendirebilirsiniz ancak ilk verdiğim saatin enerjisi daha yüksek.

Öncelikle ne istediğinize karar verin. Gerçekten istediğiniz ve düşününce kalbinizin hızlanmasını sağlayacak olan istediğinize odaklanın. Mecbur olduğunuzu hissettiğiniz için bir şey istemenizin faydası olmayabilir önemli olan gerçek istediğinizi bulmanızdır. Buna karar verince istediğinizi bir kağıda yazın. Yine niyet yada seçim kelimelerini kullanın. Yazarken olumsuz şeyler istemeyin, borçları ödemek, hastalıktan kurtulmak gibi niyetler doğru değildir, bolluk- bereketin artması, sağlıklı olmak gibi niyetler olabilir ama ben daha spesifik şeylerle çalışmanızı öneririm. Bu konuda örnek vermem kolay değil çünkü herkesin isteği farklıdır ama bir ev almak, bir iş kurmak, evlenmek, çocuk doğurmak gibi niyetler daha net isteklerdir.

Beyaz renkli bir mum yakın, beyaz renk arınmayı simgeler ve ateş hıdırellezin de sembollerinden birisidir. Daha sonra yüzünüzü doğu yönüne dönün, doğu yönü hem baharı hem de yeni başlangıçları simgeler. Mum da tam önünüzde yani doğu yönününde olsun. Sonra isteğinize odaklanın ve sanki olmuş gibi heyecanlı hissetmeye çalışın burada duygu üretmek çok önemlidir, içinizde istediğinizin gerçekleşeceğinin heyecanını duymaya çalışın ve istediğinizi 7 kere okuyun. Okumanız bitince

" Niyetimin gerçekleşmesine izin veriyor ve niyetimi evrene gönderiyorum" diyerek kağıdınızı yakın.

Yakarken güvenli kurallarına uyun ve yanmayan bir kapta yakın. Daha sonra küllerinin üzerine yarım çay bardağı kadar su dökün ve suya nefesinizi üfleyin. Ateş elementinden sonra su ile su elementini ve nefes ile de hava elementinin enerjilerini kullanmış oldunuz. Son olarak bu külleri bir ağacın dibine dökmeniz gereklidir ki toprak elementinin gücünden de faydalanalım. Eğer ağaç bulamıyorsanız sadece toprağa da dökebilirsiniz, dışarıda açık havada daha iyi olur ancak buna imkanınız yoksa evinizdeki bir bitkiyi de kullanabilirsiniz. Ancak bitkiye dökerseniz çok dikkatli olun bu bitki ölmesin bu sembolik olarak olumsuz bir etki oluşturur. Külleri dökerken " Niyetim bereketli topraklarda büyüyecek, gelişecek ve yeşererek bana ulaşacak" deyin. Bu şekilde 4 elementin gücünden de faydalanmış olacaksınız.

Bu çalışmayı hıdırelleze özel verdim ve yapanların faydalanmasını seçiyorum. Hıdırellez bittikten sonra yapmanız aynı etkiyi yapmayacaktır çünkü o gün kolektif bilincinde inanç gücünü arkanıza alacaksınız bu nedenle yapmak isteyenler bu geceyi ve mümkünse verdiğim saatleri değerlendirsinler.

Yine bu gece cüzdanlarınızın ağzını açık bırakın, erzaklarınızı koyduğunuz dolapların kapakları açık kalsın ve klasik olarak isteğinizi resmederek gül ağacına da asabilirsiniz. Bereket getirmesi için bir keseye pirinç koyarak bu gece mutfağınıza asabilirsiniz. Bunlar geleneksel uygulamalardır ve bunları da yapma şansınız olursa çok iyi olur.

Türk kültüründe hıdırellezde duaların kabul olması için sadaka verme geleneği de vardır bunu da hatırlatmak istedim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...