23 Eylül 2011 Cuma

Kime;ne icin kibirleniyoruz ki?....



Merhaba sevgili melek arkadaslarim..:)))

Sanirim sizlere yazmayi ozlemisim..Sabah uyandigimdan beri beri ses bana "yaz;yaz" deyip duruyo...:))Soldan soldan geldiler iste,,,Yaz,yaz derken de bi yandan diyo ki:Kibir hakkinda yaz....
Gecen carsamba Muhtesem Yuzyili seyrettigimda sonundan cok etkilendim;sanirim ondan..Savaslari kazanip;Osmanli bayragini nerdeyse tum Avrupa'ya diktikten sonra Suleyman dedi ki:"Kibirlenme Suleyman!Sakin kendini egona kaptirip;kendini buyuk sanma..Buyukluk Yalniz Allah'a mahsus..Ancak o zaman sana cennet kapilari aralanir ve hakiki dunyada o zaman mutlu olursun!"Gercekten tuylerim diken diken oldu..O gunden beri de cok kafamda bu konu;sanirim bu yuzden de paylasmak istedim...

Dogdumuz andan itibaren bize yuklenmeye basliyor hersey..Iyi bir egitim al;iyi bir evlilik yap;kariyer yap;ev al;araba al;yap yap yap;al al al.....Bu iluzyonun icinde yarattigimiz sanal dunyayi merkez bilip;bu bedeni sonsuz sanip basliyoruz didinip durmaya..Hirslar;yarislar;planlar;v.s....Sonra bunlari basarmaya basladigimizda da beraberinde geliveriyor kibir...Kendimizi dunyanin merkezinde gorme;bizim yaptigimizi kimse yapamaz zannetme;her dusundugumuzun dogru olduguna inanma...Bu buyukluk duygusu oyle beslenerek buyuyen bir duygu ki zaten..Biz boburlendikce;etrafimizda bizi pohpohlamaya devam ettikce artiyo da artiyo...Sonra bir de bakmisiz ki;Hz. Omer'in dedigi gibi;Sureyya yildizina varacak kadar sismisiz....E sadece sismekle kalmamisiz;kendimizi oyle bir yere koymusuz ki;etrafimizdakileri de begenmemeye baslamisiz...Yalniz kendimizi begenmeye;bizdeki meziyetleri takdir etmeye;digerlerini asagilamaya baslamisiz...

Allah Kur’an’ı Kerim’de buna “insanlardan büyüklenerek yüzünü çevirme ! Yeryüzünde şımarıklıkla yürüme! Çünkü Allah büyüklük taslayan ve böbürlenen kimseleri sevmez.”(lokman/18) ayeti ile işaret eder.Yine
İsra Sûresi 37-38. Âyet der ki "Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin. Kötü olan bütün bu yasaklar, Rabbinizin sevmediği şeylerdir.

Mesela istemeyiz bizim gibi olmayanlarla ayni yerde oturmayi..Hele hele biz Turkler..Restorana biraz ustu basi kotu biri girdi mi (hos o da cesaret edip giremez ya);bi baska bakariz ona "Ne isi var bunun burda diye?"....Hastalari;yaslilari sevmeyiz.."Uff" deriz hep yaslilar bizimle konusmaya calistiklarinda di mi?...Eski elbiselerimiz giymek istemeyiz;"eskidi onlar deriz;modasi gecti"..Kostururuuz hemen yeni sezon kiyafetlerimizi almaya...Ama eskilerini de atamayiz..Oyle sahipleniriz ki dunya malini..Madem kullanmiyoruz; o halde paylasip belki baska birine sevinc vesilesi olamaz miyiz??...Zengin;nufuslu biri bizi bir davete cagirdiysa kosa kosa gideriz;ilerde faydasi olur diye..Ama fakirse cagiran pek de onemsemeyiz;"Amaaaannn;bosver" deyiveririz...Hele de biraz basari ve para kazanip;statu sahibi olduysak;iyice kabaririz..Isteriz ki biz odaya girince herkes ayaga kalksin...Kalkmazsa da seneler sonra da olsa acisini cikaririz;ayni Tayyip'in iceri girdiginde pasalarin ayaga kalkmamis olmasi gibi;gunu gelince hepsini atariz teker teker iceri...Selam vemeyiz kimseye;selami karsidan bekleriz...Geldiginde de yarim agiz selam veririz...Dogru sozu;hakli elestiriyi kabul etmeyiz;daha dogrusu hakliligini kabul etmeyiz..Kusurlu oldugumuzun soylenmesine tahammul edemeyiz..Hemen geciveririz savunmaya..En guzeli de zaten karsimizdaki asagilayacak bisey bulmaktir ki;boylece kendimizi daha iyi hissederiz...Verilen nasihati almayiz.."Sen kendine akil ver" deriz..Sozunu kesiveririz zaten;ya da baslariz kavgaya...Guzellik;genclik;mal;servet;bunlarin hepsinin gecici oldugunu;daha da onemlisi burada kalacagini unutuuuuurrrrr gideriz iste oyle...

Bilgelerden biri şöyle demiş: “İnsanın yüreğine az olsun çok olsun, bir defa kibir girecek olursa, bu kibir ne miktarda olursa, akıl da o miktarda azalır.”


Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm da:

"Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse aslâ cennete girmeyecektir!" buyurmuş..


Hz. Mevlana’ya göre; “Kibirli insan, merdivenlerin basamaklarına çıkan kişiye benzer. Kendini ne kadar yükseğe çıkarırsa, düşmesi o kadar feci olur.”

“Kibir, daha önceden melek olan şeytanın lanetlenmesine sebep olmuş, ebediyen aftan mahrum kalmıştır.”


Bir filozofun kölesinden anlatılan hikâye ibretliktir: Zamanın büyüklerinden biri filozofa karşı övününce, filozof ona şöyle demiş: “Bana atınla övünürsen, buradaki güzellik ve çeviklik ata aittir. Elbiselerinle ve aletlerinle övünürsen, bunların güzelliği de sana değil, onlara aittir. Atalarınla övünürsen, onların üstünlüğü yine sana değil, kendilerine aittir. Bu faziletler ve övünülecek nitelikler senin dışındadır. Bunlar gerçek sahiplerine iade edildikleri zaman, bunlarla övünenler çırılçıplak ortada kalırlar. Hatta bu nitelikler onlardan ayrılmaz ki iade edilsin. Bunu da sen pekâlâ düşünüp anlayabilirsin.”


Belki biz de biraz durup dusunebiliriz..Basarilarimiz tamamen bize mi aittir??Bi hatirlayalim bakalim basari saydigimiz her seyi..Kimler vardi yanimizda;kimler bize destek oldu..??Biz miydik sadece bunu basaran?


Ancak kendimizi ve yaradani anlamaya basladigimizda;kalbimizden kibiri sokup atabiliriz...Burada misafir oldugumuzu dusunursek;kime ;neyin kibirini tasiyoruz ki??...


Hepiniz hayirli cumalar ve bol isikli haftasonlari dilerim...


Sevgiyle kalin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...