11 Mart 2011 Cuma

DÜNYA NEDEN SALLANIYOR


Dunya neden sallaniyor??Gecen sene Haiti ve Sili depremi;ardindan Yeni Zelanda depremi derken;hepsini unutturacak kadar buyuk bir deprem..11 Mart 2011;bugun Japonya 9 siddetinde bir deprem yasadi..Ardindan korkunc bir tsunami...Yetmezmis gibi nukleer santraller deprem ve tsunaminin etkisiyle asiri isinmaya basladi ve patlama tehlikesi an be an buyumekte...Sabah 6.00 civarlari garip bir ruya ile uyandim..Uyandigimdaki his:Bisey oldu!!Hemen kalkamadim;ruyadir deyip uyumaya calistim...Sonra kalkip televizyonu actigimda ise cok uzuldum...Yasananlar cok kotuydu...Ister istemez korkmadan yapamiyor insan..Noluyor;dunya nereye gidiyor diye?Tam bunun icin endiselenirken bu yaziyi buldum...Sanki bana cevap oldu...


DÜNYA NEDEN SALLANIYOR

Başmelek Metatron ~ James Tyberonn kanalıyla

Selamlar Sevgililer! Ben Işığın Lordu Metatron’um ve her birinizi Göksel Işıkla sarmalarken, bu ŞİMDİ anında size hoş geldiniz diyorum.

Son yedi günde Deprem dalgaları gezegeninizi salladı. Yeni Zelanda’da yaşam kayıpları oldu. Yeni Zelanda’nın derin travmasını ve üzüntüsünü anlıyoruz, ayrıca Haiti ve Şili’deki depremlerde ve Endonezya’daki tsunamide meydana gelen tüm felaketsel olaylara eşlik eden büyük acı ve ıstırabı anlıyoruz. Dünya üzerinde bu geçiş zamanında insan olmak birçokları için son derece zor ve hepinizden acı verici kayıpları yaşayanlar için dua etmenizi istiyoruz. Melek aleminden olan bizler sizinle birlikteyiz.

Trajik yaşam kayıpları ve Christchurch yakınındaki kara ve yapılarda yıkım olsa da, bu depremler herhangi bir karma, herhangi bir cezalandırma veya negatif olan herhangi bir şey anlamına gelmiyor.

Üstatlar, gerçekleşmekte olan şeyin meydana gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu gerekli bir yeniden hizalanmadır.

Yeni Zelanda’da, sonraki birkaç ayda bazıları Richter ölçeğine göre yüksek olan daha fazla artçı sarsıntı olacak, ama artçı sarsıntılar bu kez deneyimlenmiş olan yıkımı getirmeyecek. Bu, dünyanın geçiş yapması, yeni enerjiye geçmesidir.

Sevgililer, bu kayıplar için acınızı hissediyoruz ve dayanmakta olduğunuz zorluklarda değişimin enerjisini taşıdığınız için size çok hürmet ediyoruz. Dualite alemlerinin üzüntüsünü gerçekten anlıyoruz. Sizleri bu geçiş zamanlarında sevgiyle kucaklıyoruz.

Ama gerçekleşen her şeyin seçimle olduğunu ve insanlığın yaptığı cesur ve kutsal seçimin Yükselmek olduğunu anlayın.

Size ayrıca bu tür zor olayların insanları bir araya getirdiğini ve insanlıktaki en iyiyi ortaya çıkardığını, insanları birbirlerine yardım etmek için bir araya topladığını söyleyeceğiz.

Bu nedenle lütfen hem lineer hem de yüksek boyutsal perspektiften gerçekleşmekte olan şeyi güncellememize izin verin. Dünyanın neden sallanmakta olduğunu anlatıyoruz.

Bu depremler çoğunlukla tektonik değişim – fay alanları olan bölgelerde gerçekleşiyor, ama ayrıca yeni Dünya için büyük ızgara noktaları olan dayanak noktası alanlarında da gerçekleşiyor ve bu durumda Yeni Zelanda veChristchurch her ikisidir. Yeni Zelanda’da deprem olduğu aynı gün tüm gezegende başka birçok depremler oldu, Kolombiya, Angola, Mısır, İzlanda ve Şili’de… tüm bu depremler 4.0 – 5.3 aralığında idi. Bunların hiçbirinde yaşam kaybı yoktu, ama sayısız sarsıntı bölgeleri & depremler aslında şu anda gerçekleşmekte olan ve hızlanan gezegensel geçişin kanıtıdır. Yüzlerce yıl, hatta binlerce yıldır deprem olmayan yerlerin yakında sallanacağını söylüyoruz, bunlara her iki Amerika, Afrika, Asya, Avrupa, İngiltere ve Avustralya dahildir.

Çoğunuz gezegeninizin şu anda birçok değişimlerden geçtiğinin farkındasınız ve anahtar bir anlayışı yeniden vurgulamayı diliyoruz: ve bu nedenle bu yayılmanın sadece uygun olmadığını, aynı zamanda Dünya’nın ve insanlığın eskiyi salıvermesini ve yeni enerjiye geçmesini sağlayan gerekli araçlar olduğunu yeniden söylüyoruz. Çoğu zaman yanlış anlaşılan diğer dinamik yerküre olaylarında olduğu gibi, bu depremler temizlemek, arıtmak ve gezegenin titreşimlerini yükseltmek için tasarlanır. Depremlerin, tsunamilerin, küresel ısınmanın ve süper kasırgaların süregiden artan aktivitesinden korkulmaması veya durdurulmaması gerektiğini fark etmenizi istiyoruz. Durum bu değildir. Aslında bu olaylar evrim için oldukça gereklidir. Gezegensel Yükseliş dediğiniz evrim.

Depremlerden ve bu tür olaylardan oluşan boşluklar, açıklıklar canlı yerkürenin enerjisinin bilinç alanlarını etkiler, aynı zamanda ona dokunan her şeyi salıverir, yeniden kodlar ve yeniden hizalar. Bu şekilde yeni bir bilinç, Yeni Dünya ilerlemeye başlar.

Yine de korku hala devam etmektedir ve bu doğaldır ve anlaşılabilirdir. Direkt olarak etkilenmeyen güvenli alanlar denilen yerlerde olanlarınız bile, bilinçaltında Atlantis, Lemurya ve ötesini sulara gömen önceki küresel felaketlerin oldukça farkındasınız. Sevgililer, dört kez insanlığın gezegendeki varlığı neredeyse tamamen yok oluyordu. Bu nedenle depremlerin, gezegensel ısınmanın, volkanik patlamaların, fırtınaların ve manyetik değişim potansiyelinin bir diğer ‘yeniden yükleme’ yaratacağından, bildiğiniz şekliyle yaşamı toptan yok edeceğinden neden korktuğunuzu anlıyoruz. Yeniden yükleme gerçekleşecek, ama insanlığın kitlesel tepkisine dayanarak, bunun daha kademeli bir geçiş olacağını söylüyoruz.

Haber medyanızın ve filmcilerinizin dramatik oyunculuklarına rağmen, 2012 Küresel bir Yıkım olmayacak. 34 yıl önceki Armonik Kavuşumun öncesi, aslında küresel bir yıkım olacaktı, ama siz bunu değiştirdiniz. Manyetik Üstat Kryon on yıl önce değişimin Armonik Kavuşum ile geldiğini, insanlığın nasıl Işığın ölçeğini karşıladığını ve Yükselişin gerçekleşmesini yazdığını size anlattı.

Medyada ve filmlerde dramatik şekilde yansıtılmakta olan eksenin ters dönmesinin ve manyetik kutup değişiminin gerçekleşmeyeceğini söylüyoruz. 2012’de gezegenin ekseni korkulan yıkıcı derecede değişmeyecek, yok edici bir meteor dünyaya çarpmayacak ve manyetik kutuplar değişmeyecek.

Böylece, dünya çapındaki arenada çok büyük bir yıkım, büyük küresel bir felaket OLMAYACAĞINI belirleyen şeyin gerçekte insanlığın ölçümü ve seçimi olduğunu tekrar söylüyoruz. Bunun yerine temizlik daha küçük bölgesel ayarlarda yapılacak ve insanlık aslında şimdi sonraki seviyeye ilerleyecek.

Şüphesiz ki Sevgililer, temizliği sağlayan değişimler devam edecek ve devam etmeli ve eğer kitleler gereğince eğitilirse ve yüksek iyiliğin bakış açıksına ve vizyonuna açık olursa, bu tür uygun değişimler çok daha kolayca ve daha çabuk yapılabilir.

Buna rağmen, sizin terimlerinizle ‘dünyayı kurtarmak’ isteyen birçok insan var. Birçoğunuz hala değişimlerin gerekli olduğunu anlamıyorsunuz ve aslında gezegenin insanlar tarafından kurtarılmasına ihtiyacı yok.

Öyleyse bu nasıl yönetilir? Bilinçli dünya ile hizalanma optimum ve daha eşzamanlı olsaydı, bu çok daha uygun, uyumlu olurdu. Dünya ve insanlık arasında daha gerçekçi işlevsel kavrayışlı bir diyalog başlatırsanız bu yararlı olur. Dünya Koruyucuları, yerli halklar, Druidler, Atla – Ra olarak hayatlar yaşayanlarınız, şimdi spesifik olarak bu diyalogların enerjisini taşımak için buradasınız ve bunlar şimdi daha kolayca gerçekleşiyor. Güç düğümlerine, vorteks – portal yaratım noktalarına ve yeniden kodlanan Güneş Diskine çekilmenizin nedeni budur.

İyi niyetli olan birçok başka insanlar zorluk, onların uyumlu olmamaları, gerçekliğin doğasının hakiki paradigmasını kabullenmek için yeterli ışık miktarına sahip olmamalarıdır. Ve bu nedenle bu kitleler, yardım etmeyi isterken, nasıl yardım edeceklerini bilmiyorlar. Değişimi önlemenin veya uygun olan başka bir yere taşınmanın uygun olduğuna inanıyorlar; orası buradan daha iyi, görüyor musunuz? Yardım etmek isteyen herkes, süper kasırgalar, volkanlar, depremler ve tsunamiler adını verdiğiniz bu olayların en yüksek hayrını, yüksek amacını gerçekten anlamıyor.

Bu nedenle bu olaylara en basit tepki korkudur ve endişeden özgür olmayı dilemektir. Ama korkudan kaçınmak, korkuyu anlamakla aynı şey değil ve bundan dolayı insanlık kitleleri korkuyu değiştiriyor ve aslında onu yeniden yaratıyor. Değişim olaylarını sonlandırmak veya yok etmek, ne dünya ne de insanlık için yararlı olmaz. Yardım etmek isteyenlerle zorluk, onların daha iyi bildiklerine inanmaları, anlayışlarında daha akademik olduklarına inanmalarıdır. Yine de ilahi olanı dahil etmiyorlar, ruh adı verilen şeyin bütünlüğünü yok sayıyorlar. Gerçekleşmekte olan şeylerdeki mükemmelliği anlamıyorlar veya görmüyorlar, çünkü her şeyin mükemmellikte olduğunu, her şeyin iyi düzende olduğunu anlamakta büyük zorluklara sahipler, gıcırdayan dişliye yağ koymuyorlar, bunun yerine dişlerin dönmesini önlemeye çalışıyorlar ki bu da dişlileri durdurur ve yapışmış halde tutar ve böylece evrim çok daha zorlaşır, görüyor musunuz? Korku her zaman büyük bir zanlıdır.

Size küresel ısınmanın asıl nedeninin yerkürenin iç eriyik çekirdeğinin (demir – nikel) dönüşündeki artış olduğunu anlatmıştık. Hızlanan dönüş, iç & dış çekirdek kütleyi artırır. Üretilen ısının yer kabuğu üzerinde çok büyük etkisi vardır ve eksenel dönüş hızını etkiler. Gezegeninizde lineer zaman ardışıklığının görünüp kaybolmasını artıran bu bükme (dönme) değişimi mekanizmasıdır. Bunun ardından Schumann Rezonansı adını verdiğiniz anyonik deşarjı, eksen eğimini ve gezegenin kutupluluğunu büyüten de iç çekirdeğin genişleyen kütlesidir.

Şu anda bu ayarlama tamam değildir. Ve sonuç olarak gezegenin merkezinde, çekirdeğin içinde bir dengesizlik vardır. Bu dengesizliğe, bahsedilen artan dönüş tarafından yaratılan istikrarsızlık neden oluyor; çekirdeğin hem saat yönünde hem de saatin tersi yönde nasıl döndüğü.

Ve bu nedenle dünya üzerinde de bir dengelenme olmalıdır. Aksi taktirde, bu denge olmadan dünya, yüksek boyutlara alınışı için gerekli hazırlanmada kendi yüksek oktavlarına giremez. Bu nedenle gerçekte ve ironik olarak, insan kitlelerinin bilmediği daha büyük gerçeklik, elektromanyetiklerin bu tür dengelenmesi olmazsa, daha da fazla yerküre değişimlerinin olacağıdır.

Dengelemek için önce bir deprem, sonra kasırga ve tornado olacaktır, görüyor musunuz? Sonra kendi kalıbını yaratan başka bir deprem, sonra kasırga ve tornado. Bu şekilde, elektromanyetiklerin gezegende nasıl hareket ettiklerinin, ızgara sistemini dolaştıklarının ve sonra yerküreye nüfuz ettiklerinin ve sonra içerisini de dengelediklerinin ileriyi kapsayan enerjisi vardır. Yerküre değişikliklerini önlemek gerekli değildir, dengenin uygun olduğu yere denge getirmek gereklidir. Dengesizlik düzeltilmeden bırakılırsa, makro ölçekte felaketlere yol açar. Denge getirmek için mikro olayların gerçekleşmesi daha iyidir ve bu makro olayları önler.

Aynı şekilde, solar rüzgarlar adını verdiğiniz şeyi yaratan koronal kitlesel püskürmeler, güneş fırtınaları olmakta ve bunların yoğunluğu gittikçe artmakta, hatta bazıları şimdiye dek kaydedilenlerin en büyüğü. Solar rüzgarların veya koronal kitlesel püskürmelerin gezegenin yükselişinde hangi rolü oynadığını soruyorsunuz. Bunların dünyayı etkileyen titreşimi değiştirdiğini söylüyoruz. Bunlar insanların zihinlerinin işlev yaptığı frekansları değiştirir. Yüksek boyutsal erişime arayüzey sağlarlar.

Ve böylece Dünyadaki bu sallantıların nedenini anlatıyoruz, Dünyanın neden sallanmayı seçtiğine değiniyoruz. Sevgililer bu, Yükseliş içindir sizin yaratmış olduğunuz Yükseliş. Depremlerin, kasırgaların daha fazla temizlik sunduğunu ve güç düğümlerinizi ve gezegensel meridyenleri yumuşattığını ve canlandırdığını anlayın. Sallantı katiyen cezalandırma, intikam için değildir, güzel bir yeniden ayarlama, dualite sarkacının yumuşatılması ve yüksek boyuta genişleme içindir.

Bu nedenle, yüksek ışık miktarına sahip olanlarınız gerçekleşene şeylerin ‘nedenleri’nin farkında olmalısınız ve aslında yüksek veçhelerinizden, insanlık Dünyanın mezuniyetinden sevinç duymakta. Buna korkuyla mı yoksa lineerde yeniden yapılandırma ayarlaması ile mi tepki vereceğinizi saptamak mikro ve makroda size bağlıdır.

Dünya her şeye gücü yeten bir varlıktır. Dünya yok edilemez. Bunu kabul edin ya da etmeyin, Dünya’nın izin vermediği hiçbir şey ondan alınamaz. İnsan dünyayı yok edemez, sadece onun üzerinde yaşama yeteneğini yok eder. Dünya şu anda olduğu gibi, yanan bir lav küresi kadar bilinçliydi. Gelmekte olan değişimler Gaia tarafından, insanlığın Yüksek Bilinci tarafından kabul edildi ve aslında bir dereceye kadar bu değişimler dünya, güneş ve Yaratıcı Tanrı tarafından yönetilmektedir. Her şeyin mükemmel düzende olduğunu bilin.

Ve böylece Sevgililer, bu mesajı bitirmeden önce, sizi çevreleyen ve üzerinizde bulunan, kutsal Dünyanın, değişmekte olan Dünyanın üzerinde daha da büyük bir yaşamın olduğunu söylüyoruz. Bu enerjiler şimdi farkındalık alanınıza akıyor. Bu, doğası süptil olan ışıktır. Beklentinin ışığı değildir, çünkü mantık içermez, rahatlığın ışığıdır, esenliğin ışığıdır ve aslında melek aleminin ‘yuvasının’ enerjisini taşır.

Bu özel dualite gezegeninde, bu sevgili ve Kutsal Dünya’da, bu Göksel Işığın etki kürelerine, bilinç alanlarına girmesine izin veren ve açılan herkesin anında kendilerini ruhta kutsanmış bulacaklarını ve ilahi dinginlikte ışıldayacaklarını söylüyoruz. Bu enerji sakindir, bu enerji uzlaştırıcıdır ve bu enerji her birinizi kutsallığınıza, gerçek göksel yuvanıza bağlar. Açık ve hazır olan herkes için elde edilirdir. Bu ışık, bu enerji kucaklar ve şifa ve esenlik yeri yaratır. Yol üzerindeki insanlar arayışlarında esenliğin her zaman dahil etmeyi aramazlar, ama hepiniz bunu yapmalısınız, çünkü bu gerçeğin tamamlayıcısıdır ve üçlülüğünüzün tüm parçaları bunun için feryat etmektedir, çünkü zamanlar değişiyor ve zor zamanlarda hepinizin iyi olmanızı sağlamak için her zaman sizinleyiz.

Ben Metatron’um ve sizinle bu kutsal Gerçekleri paylaşıyorum. Ve her birinizin Sevgili olduğunuzu söylüyoruz. Yalnız değilsiniz.

… Ve öyledir.

Yukarıdaki mesajın telif hakkın www.Earth-Keeper.com’a aittir. Metin değiştirilmediği veya kısaltılmadığı ve website ve yazarın ismi dahil edildiği sürece websitelerine gönderilebilir. Baskı izinleri içinTyberonn@hotmail.com’e mail gönderin.

(Çeviri: Saffet Güler)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...